8 Aralık 2018 Cumartesi | By: YeniAy M.

1984


 

KÜNYE
Yazar   George Orwell
Yayıncı: CanYayınları
Sayfa352
Baskı Yılı: 2000
TANITIM BÜLTENİ

İngiliz yazar George Orwell’in 1949 yılında yayımlanan ve kısa sürede kült mertebesine erişmiş eseri 1984, 1949 yılında yayımlanmıştır. Distopya türünde bir roman olan 1984, “Büyük Birader”, “Düşünce Polisi”, “101 Numaralı Oda”, “2+2=5” gibi çeşitli terminolojileri ve kavramları günümüz lugâtına dahil etmiştir. George Orwell kitapları arasında en çok bilinen eserdir.
Romanın adı “Avrupa’daki Son Adam” ismiyle yayımlanmak istenmiştir fakat Orwell’ın yayıncısı başarılı bir pazarlama stratejisiyle kitabın adını Bin Dokuz Yüz Seksen Dört olarak değiştirmiştir.
Roman, II. Dünya Savaşı’ndan sonra oluşan totaliter rejimlere ağır bir eleştiri niteliğindedir ve romandaki alegoriler ve semboller bu totaliter devletleri işaret etmektedir.
George Orwell 1984 kitap özeti kısaca belirtilmek gerekirse romanın dünyası üç ayrı rejimle yönetilmektedir: Okyanusya, Avrasya ve Doğu Asya... Sovyetler Birliği’ni andıran Okyanusya, düşünmeden itaat eden ve Büyük Birader adında birine bağlılıkları olan halkın yaşadığı devlettir. Toplumdaki tüm insanların hareketleri, düşünceleri ve davranışları izlenmektedir. Bir yeraltı örgütü olan muhalif özellikteki Kardeşlik ve bu örgütün lideri Goldstein, bu toplumun düşmanı olarak görülür. Romanın baş karakteri Winston’ın çeşitli olaylara dahil olmasıyla roman, okuyucuların akıllarında birtakım soru işareti bırakacaktır: Büyük Birader ve Goldstein gerçekten yaşıyorlar mıdır?
Can Yayınları’yla özdeşleşmiş kitaplardan biri olan 1984, Utku Lomlu’nun minimalist kapak çalışmasıyla günden güne artan bir okuyucu kitlesi edinmektedir. Eserin tercümesinde Hayvan Çifliği’nde olduğu gibi yine Celal Üster yer almaktadır.
Eser, her ne kadar Aldous Huxley’nin Cesur Yeni Dünya adlı eseri ile birlikte distopik roman alanında en iyi bilinen kitaplar olsa da distopya türünün yaratıcısı Rus yazar Yevgeni Zamyatin’dir ve yazarın kitabı “Biz” (1920); 1984’ün, Cesur Yeni Dünya’nın ve Ursula K. Le Guin’in Mülksüzler adlı eserinin ilham kaynağıdır.

  George Orwell'in kült romanı 1984'ü duymayan bir kitap kurdu yoktur sanırım? Okumadı ise okumasını da tavsiye ederim, zira "kültler" arasında olmasının bir sebebi var.

George Orwell, eleştirel kalemini ağırlıkta "sosyalizm" üzerine indirmiş gibi görünse de onun yegane eleştirisi sosyalizm üzerinde değil, daha çok "düzen" üzerine ama bunu yaparken kendi döneminde ön plana çıkıp, tabiri caiz ise esip kavuran vitrin görüntüsü sosyalizm olduğu için ana temayı bunun üzerine yaptığını düşünüyorum. Elbette ki Hayvanlar Çiftliği kitabının sosyalizm eleştiri olduğunu bilmeyen yoktur ama bu kitabın teması İngiliz Sosyalizm'in demir yumruğu üzerine kurulmuş olmasına rağmen eleştirilen şey sosyalizmden çok daha fazlası.

Şahsen, okurken ilk defa bir romanda cümlelerin altını çizdim. Genelde sadece tarih gibi roman dışı kitaplarda önemli kısımları çizme gereği duyarım ama 1984 benim için bir ilk oldu ve bu, boşa değil. Gerçekten de çok dikkat çekici noktalara değiniyor ve görmesini bilirseniz bugün dahi dünya devletlerinde temelde eleştirilen şeylerin devamlılığını daha gizli-saklı, daha az göze batar şekilde görmeniz mümkün. Elbette ki kitapta olan olaylar, yapılanlar çok daha mübalağalı anlatıldığı için gözüme giriyor.

Güzel bir düzen eleştirisi olmasıyla beraber kitabın çok kasvetli bir havası olduğunu da söylemem gerekir. En azından benim için. Şahsen kitap boyunca "ben böyle bir hayat süremem, ölürüm daha iyi." deyip durdum ama gelin görün ki devlet, kolay kolay öldüren tipler de değiller, süründürmeyi tercih ediyorlar; kitap sonlarında göreceksiniz. Kısaca bir kerede birden fazla bölüm yerine bir iki bölüm okuyup, ara vermenizi tavsiye ederim. :D

Üstadımızı tebrik ederiz, kitabın sonu hiç de umduğum gibi bitmiyor ama kabul etmem gerekir ki zaten kitabın konusu ve gidişatına uygun bir son olmuş, kafamdaki sonu beklemem en başta hataydı. :)

(İnternet sitelerinde net fiyatı farklılık gösterebilir.)