BU KİTABA DA GÖZ ATIN: SULTANLARIN GÜNLÜĞÜ- AY ve GÜNEŞ'İN SALTANATI
UYARI: Kitap hakkında bilgi içerdiğini unutmayınız.
ROSE İÇİN KAYIPLAR DEVAM EDİYOR...
Selamlar, dostlarım. Vampir Akademisi kitaplarının geri kalanı elime ulaştı ve ben de deli gibi geriye kalan 4 kitabı bitirdim ama ancak bugün yorum yazma imkanım oldu. İyi de oldu, çünkü gözlerimi yordum. :)
Başlayalım.
Bildiğiniz gibi Rose, Buz Öpücük kitabının sonunda çok sevdiği dostu Mason'ı kaybetti. Ama ilk dövmelerini de kazandı. Ama birkaç hafta geçmesine rağmen(doğal olarak yani) arkadaşının kaybını üzerinden atamadı. Hala suçluluk duyuyor.
Rose vicdan azabı çeksin, son sınıflar da mezuniyetlerini sağlayacak çok önemli bir uygulama dersine başlasın. Altı hafta sürecek olan bu uygulamalı eğitim, aynı zamanda son sınavlara girmek için de bir geçiş sınavı görevini üstlenmektedir. Belirlenen süre boyunca tüm dersler askıya alınacak ve gece gündüz atandıkları Moroiları korumakla sorumlu olacaklardır. Gardiyan öğretmenleri de Strigoi kılığına girip, ansızın saldıracaklardır. Uygulamalı tatbikat diyelim bu derse.... Atanma vakti gelince, Rose, hali ile kendisinin Lissa'ya atanmasını beklemektedir. Oysa gardiyanlar öyle düşünmemektedir. Christian'ın gardiyanı Rose olurken, Lissa'nın gardiyanı, Rose'un yakın arkadaşlarından, Eddie olur. Eddie, aynı zamanda Mason'ın en yakın dostudur ve öldüğü saldırıda o da vardır. Rose bu durumdan hoşlanmasa da Christiyan ile zaman geçirmeye başlar. Zaten sürekli Lissa ile birlikte olduğu için Rose da onunla birlikte olmaya devam edecektir. Geçen zamanlarda Rose, Christian'ın sandığı kadar sinir bozucu olmadığını düşünmeye başlayacak zira işin özünde ikisi de karakter olarak birbirine benzemektedir.
Elbette, sorunlar sona ermeyecek. İlla bir sorun çıkması lazım ki bize de okuyacak bir şey olsun. Gardiyanlar Strigoi kılığında saldırıya geçtiğinde, en sevdiği hocası(! :D ) Stan'e karşı hamle yapmak ister ama bir anda donar kalır. Zira karşısında çok tanıdık bir yüz vardır; Mason. Rose korku ve şaşkınlıktan donunca gardiyan saldırısında da çuvallamıştır. Ama Gardiyan Stan, önceden tepki verdiği için, Rose'un bunu kasıtlı yapıp, Moroisini tehlikeye attığını düşünür ve gardiyan toplantısı yapılır. Rose suçlu bulunursa cezalandırılacaktır ama her zamanki gibi Dimitri araya girer ve işi kurtararak Rose'un hafif bir ceza ile kurtulmasını sağlar. Dimitri hala Rose'dan uzak durmayı tercih etmektedir.
Bu sırada yakışıklı Adrian'da Lissa ile ruh çalışmaları yapmayı sürdürür ve kızımız Rose'a asılmaya, rüyalarına girip durmaya devam eder ama Rose pek yüz vermez çünkü malum, Dimitri'ye aşıktır. Ama bu sıralar Mason'u görmeye de devam etmektedir. Mason konuşmak ister ama konuşamaz. Rose sonunda bu ruh işi yüzünden çıldırmaya başladığını düşünerek korkmaktadır. Çünkü Lissa'nın karanlığını emmekte bu da aynı etkinin kendisinin başına gelmesine neden olmaktadır. Ama sonunda öğrenir ki hayaletler gerçektir. Rose'da onları görebilmektedir çünkü gölge öpücüpü almıştır. Bunu da Kraliyet Sarayına gidip gelirken öğrenecektir ki bizim Mia, babasının yeni işi yüzünden artık orada yaşayıp, ders görmektedir. Sempatikleşen kızımız düzgün biri haline geldi yani, evet. :)
Kraliçe Tatiana bir teklifte bulunur; Lissa mezuniyet sonrası burada yaşayacak ve karşılığında da buradaki üniversiteye gidecektir. Lissa kabul eder çünkü nispteden diğer Moroi üniversitelerinden daha büyük ve saygındır. Koruma sorunu yüzünden Moroi her okula gidememektedir ve onlar da küçük okullardır. Ama Tatiana aynı zamanda Rose'a da açık bir uyarı da bulunur; yeğeni Adrian'dan uzak duracak! Çünkü niyeti, onun Lissa ile evlenip, soyları birleştirmesidir.
Okula döndükten kısa bir süre sonra Rose, ruh yüzünden hakimiyetini kaybeder ve bir sebepten ötürü Jesse ve arkadaşlarına saldırır. Dimitri onu sakinleştirmek için ormanın içindeki kulübeye götürür. Sakinleşirde ama sonunda ikisi arasında çekim en üst seviyeye çıkacaktır. Dimitri daha fazla aşkına engel olamaz...
Kulübeden dönerken Rose, Mason'ı yeniden görür ve sonunda zoraki de olsa Mason konuşur; "Geliyorlar!" Bir şekilde okulun sınırlarını koruyan büyü zarar görmüş ve bozulmuştur. Bunu fark eden Strigoiler saldırıya geçerler. Rose Christian ile bir çok Strigoi öldürür. Saldırı geri püskürtüldüğünde ise kayıplar ve kaçırılanlar vardır. Kaçırılan Moroi ve Dampirleri kurtarma operasyonu güdülecektir ki Rose'un annesi Jannien'de onlara katılır. Rose için ise bu daha ayrı bir önem taşır çünkü kaçırılanlar arasında Eddie'e vardır. Rose, Mason ile konuşarak Strigoilerin yerini tespit eder ve operasyon düzenlenir. Onlara ateş kullanıcısı Moroi'ler de katılacaktır. Savaşın ardından iki kayıp vardır. Ve bunlar Strigoiye dönüştürülmüştür. Maalesef Rose için büyük bir acı ve kayıptır. Her şey onun için altüst olmuştur.
Kitap hakkındaki genel görüşüm: Yazarın kurgusu, entirakaları ve anlatım dili gerçekten çok güzel. İnsan sıkılmadan okuyor ve "acaba ne olacak?" diye sormaktan kendinizi alamıyorsunuz. Her şeyi yeri ve zamanında yapıyor ve abartma söz konusu değil. Bu yüzden kendisinden gayet hoşnutum. Her kitabı okunur bu ablanın. :)
Kitap Okuma Önerisi: Okumak lazım. :)
Puan: 10/10
Kitap Fiyatı: 20
KARAKTERLER
Kendisi Kraliçe Tatiana'ın en sevdiği yeğeni/torunu gibi bir şey. Tatiana onun büyük halası oluyor. 22 yaşında, alkol ve içki düşkünü, hayatı lay lay lom yaşayan ama bir o kadar da yakşıklı çekici ve iyi kalpli olan bir oğlan. Alkol ve içki düşkünlüğü ruh elementini kullanmasından kaynaklanıyor. Etkilerini azaltmak için kendini bu şekilde uyuşturuyor. İlk gördüğü andan beri Rose'a aşık. Ve niyeti de gayet ciddi. Soylu bir aileden geldiğini söylememek gerek yoktur artık. :) Kendisini Vampir Akademisinden sonra yazarımızın Kan Bağı serisinde de görmekteyiz başrolde.
0 yorum:
Yorum Gönder