12 Temmuz 2015 Pazar | By: YeniAy M.

İhsan Süreyya Sırma: 2.Abdülhamid'in İslam Birliği Siyaseti


UYARI: Kitap hakkında bilgi içerdiğini unutmayınız.

"Ne kadar hataları olsa da, 33 sene Osmanlı Devletini yönetmiş ve kendisine 'Kızıl Sultan' dedirtecek bir harekette bulunmamış olan Sultan Abdülhamit'e, bir iki Ermeni veya Yahudiyi sevindirmek için neden 'Kızıl Sultan' diyelim?"


KÜNYE

Yazar: İhsan Süreyya Sırma
Yayıncı: Beyan Yayınları
Sayfa: 151
Baskı Yılı: 2013(11. Basım)

İhsan Süreyya Sırma, benim için tartışmasız, Abdülhamit Han konusu üzerine pir olan bir tarihçidir. Verdiği her bilgi, tarihi belgelere dayalı olduğu için yazdığı ve söylediği hiçbir şeyden şüphe duymam. Zaten dipçe kısmına ve kitap sonuna gerek Osmanlıca Belgeleri gerekse kaynaklarını yazıp çizen biri.

Kitabın içeriği, isminden de anlaşılacağı üzere 2.Abdülhamit Han'ın, İslam dünyasını, emperyalist batı dünyasına karşı savunma amaçlı geliştirdiği İslam Birliği Siyasetini konu alıyor. Kitap da ayrıca Mısırlı bir alimin(Muhammed Abduh), İslam dünyasının bozulan ahlakına ve dine karşı yetersiz hale gelmesine ilaç olabileceğine inandığı eğitim reformu da yer alıyor.

Söylemem gerekir ki din eğitimindeki reform konusu mutlaka günümüz İslam dünyası alimlerince de ele alınması ve bu Mısırlı alimin yönteminin alınıp -gerekirse geliştirilerek- uygulanması gerekmektedir. Zira gerek bahsi geçen alim, gerekse Abdülhamit Han'ın, bozulmuş İslam dünyasının ana sorununun bu olduğuna dair inancı boş değildir. Kur'an-ı Kerim okuyanlarınız da bu tespiti kolayca yapacaklardır zaten.

Kitap da çok ayrıntılara inip,inciğini boncuğuna kadar değinilmese de İslam Birliği Siyasetinin genel hatları çizilmiş ve padişahın tüm karşıt PAN'lara cevaben geliştirdiği bu Panislamizm'in o zamanın İslam dünyası için nasıl bir savunma kalkanı haline getirmeye çalıştığına dair bilgileri okuyacaksınız. Eğer tam manası ile hayata geçirmesi mümkün olsaydı, belki de şu an çok farklı bir tarih okuyacaktık.

İçerik hakkında kısa özetler çıkarmanın zor olması dolayısıyla bir kaç çarpıcı paragrafı yazmak ve size bazı fikirler vermek istiyorum.

Fikir ve şahısları putlaştırma, o kadar tehlikeli ki; tarihin, üzerinde bina edildiği vesikaları(tarihi belgeleri) sunuyorsunuz, tanrısına ya da tanrılaştırdışı ilkelerine dokunuyor diye; arşiv vesikalarını bile, ilim(!) adına reddediyorlar. 

1909 Jön Türk devriminde sonra, artık Müslümanların "ulu-l-emr"leri, o meclise hakim olan Ermeni, Yahudi, Rum ve dönmeler olmuştur ki, çoğu Müslüman bunun, o zaman farkında olmadıkları gibi, bugün de farkında değiller. 

Önceleri, kültürel bir akımın üyeleri olarak ortaya çıkan Arap Milliyetçileri(büyük çoğunluğu Hristiyan Araplardan oluşmakta ve içinde ancak tek tük Müslüman bulunmaktadır.), daha sonraları gizli siyasi cemiyetler kurarak ve pek tabii olarak Avrupa'dan her türlü desteği sağlayarak Sultan Abdülhamit'le mücadelede, Yahudi, Ermeni ve Jön Türklerin yanında yer aldılar. Bunlar, her fırsatta, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin(Jön Türkler) yanında yer aldıklarını da ilan ediyorlardı.)

Arnold J. Toynbee'nin İslam Birliği Siyaseti(Panislamizm) hakkında görüşü: "Bugün dahi uykuda olduğu ve fakat uyanacak olursa, İslam'ın vurucu esprisi üzerinde hesaplanamayacak derecede psikolojik tesir yapacağı bilinen..."


Tarihlerini bilmeyen insanlar, sömürülmeye ve güdülmeye mahkumdurlar. Tarih cehaleti, insanı bağımlılaştırıp, aşağılık duygusu altında ezer, ezdirir. Bu kompleksten kurtulmanın bir tek yolu vardır: Allah'ın istediği tarihi bağımsızlık(İhsan Süreyya Sırma)


"Zulmedenlere meyletmeyin! Sonra size ateş çarpar. Zaten sizin Allah'tan başka yardımcılarınız yoktur. Sonra (Ondan da) yardım göremezsiniz." Hud Suresi 113


Puan: 10/10

Kitap Fiyatı: 9 TL