8 Nisan 2014 Salı | By: YeniAy M.

Dini Konularda Kendini Kandırmanın 40 Yolu

 
 
 

UYARI: Kitap hakkında bilgi içerdiğini unutmayınız.

 

Yaklaştı insanlara hesapları! Ama onlar hala gaflet içinde yüz çeviriyorlar. (21 Enbiya Suresi 1. Ayet)

Emre Dorman'ın aldığım ilk kitabı. Uzunca süredir raflarda gördüğüm ama ertelediğim bir kitap. Hatta açıkçası alıp almama konusunda kararsızdım, ama sonunda aldım. Kitabın isminden de anlaşılacağı gibi Emre Dorman bizlere dini konularda kendi kendimize nasıl vesveseler verdiğimizi, söz konusu ibadet ve inanç olunca nasılda bahaneler ürettiğimizi ve kaçtığımızı ama başka konular söz konusu olunca nasıl da iki yüzlü davrandığımızı çok güzel bir şekilde, açık seçik ortaya koymuş. Tabiri caiz ise yüzümüze, içimize ayna tutmuş.

Genelde kitaplar hakkındaki genel görüşümü, beni takip edenler bilirler, sonda belirtirim ama bu sefer, gördüğünüz gibi, başta belirtiyorum. Bu kitabı herkes okumalı. "Ben namazında niyazında bir insanım. Okumama gerek yok ki." demeyin. Zira bu, sizin kendinizi kandırmadığınızı göstermiyor. Zira kitabı okurken, dindar kişilikli arkadaşlarım aklıma geldi. Bazı davranışları onlarda gördüğümü fark ettim. Bu yüzden dine yakın uzak herkes bu kitabı almalı ve okumalı. Kendi özeleştirimizi yapmamız için güzel bir kılavuz olmuş. 

Yaptığımız her kandırmacaya da Allah'ın güzel bir cevabı var arkadaşlar. Yazarımızın bunu da bize hatırlatarak, ayetler ile öldürücü darbe yapmış. Kendisini tebrik ederiz. 

Kitabın kusuru var mı? Bana göre tek kusuru, ilk başlarda ve ilerleyen sayfalarda da ara ara, devrik cümleler ile kitabın akışkanlığını zedelemiş. Neyseki bir süre sonra düzene binmiş. Elimdeki kitap Nesil yayınlarına ait ama yeni basım istanbul yayınevi. Belki bu hata düzeltilmiştir, bilgim yok.

Son söyleyeceğim şey; kitabın din derslerinde çocuklara okutulmasını yararlı buluyorum, ve her ailenin buluğ çağına ermiş çocuklarına bu kitabı almasını tavsiye ederim.

Kitaptan alıntı cümleler-konular:

1- Benim Kalbim Temiz: Şüphesizki insan için en tehlikeli olanı, kalbinin temiz olduğu iddiasıyla dini buyrukları dikkate almamasıdır... Gönüllerin özünü ve gerçek niyetini ancak Allah bilir. Bu sebeple hesap günü beklemediğimiz şeyler ile yüzleşebiliriz... asıl kalp temizliği, Allah'ın razı olacağı bir kalp temizliği olmalıdır(bizim razı olduğumuz değil.).
 3-İleride yaparım(ibadetler): ... Emekliliğinde rahat etmek için tüm hayatı boyunca ödediği, sigorta primlerine döndürür kulluk vazifelerini. Sigorta primini tüm hayatı boyunca ödemesi gerektiğini bilen insan, kulluk vazifelerini tüm hayatı boyunca ödemek istemez. Hayatının sonlarına doğru ödeyerek, sonsuza kadar rahat etmek ister.
4-Nasıl olsa Allah affeder: ... İnsanların büyük bir kısmı "Nasıl olsa dünyada bir şekilde geçinirim." demez, hep kendini teminat altına alıp, maddi açıdan güçlenmeye çalışır, ama iş dünya hayatıının hesabını vereceği ahiret gününe gelince "Nasıl olsa aklanırız," "Nasıl olsa bir şekilde affedilirz" diyerek işini Allah'a bırakır.
5-Nasıl olsa affedilmem artık: ... Şayet bu kişi vazgeçmeyeceği biri ise yapacağı şeylerin sonu gelmez ve affedilmek uğruna her yolu dener. Günlerce kendini ifade etmeye, aslında kötü niyetli olmadığına ikna etmeye çalışır karşısındakini. Oysa Allah, mermamet edenlerin en merhametlisi olmasına rağmen iş kendini Allah'a affettirmek olunca kolaya kaçıverir kişi...
6-Çalışmakta ibadettir: ... SAMİMİYETSİZDİR çoğu insan. Yerine getirmesi gereken kullık vazifelerinden sıyrılmak için türlü bahanelerin ardına sığınır... "Öyle kişiler vardır ki ne ticaret, ne alışverin onları Allah'ı hatırlamaktan, namazı kılmaktan, zekatı vermekten alıkoymaz. Onlar kalplerin ve gözlerin döneceği günden korkar." ( Nur-37)
7- Nefsimi yenemiyorum: ... Sabah namazı için uykusunu bölemeyen çoğu insan, yurtiçi ya da yurtdışı bir seyahate katılmak için güneş doğmadan uyanır ve düşer yollara...
19- Elhamdülillah biz de Müslümanız: ... Kendisini Müslüman olarak tanımlayan biri en azından anlam itibariyle "Ben Allah'a teslim olmuş bir kulum." dediğinin farkında olmalıdır. Tüm eylem ve sözlerinde bu gerçeği gözeterek hareket etmelidir... Müslüman olak dini gereklilikleri her şeyin önüne geçirmek demektir... Müslüman olabilmek için de dini görevlerin layıkıyla yerine getirilmesi ve bunun bir yaşam şekli olarak benimsenmesi gerekir... İşte o zaman gönül rahatlığıyla "Elhamdülillah biz de Müslümanız." diyebiliriz. "İnsanlar inandık demeleriyle kendi hallerine bırakılacaklarını ve hiçbir imtihana çekilmeyeceklerini mi sandılar!" (Ankebut-2)
25-Dedikodu değil, ben doğruları söylüyorum: "Ben kimsenin yüzüne söyleyemeyeceğim şeyi arkasından söylemem!" gibi sözlerle insanlar hakkında ağzına geleni söyleyip saydırmak da inanan birine yakışmaz. İnsanların yüzlerine kabahatlerini saymanız sizin değil, ama kibrinizin büyümesine sebep olur. Samimi bir inanan ise inanan kardeşinin kabahaterini örten, ona hayırlı tavsiye ve öğütlerde bulunan kişidir... "Zan, gerçek adına hiçbir şey ifade etmez." (Yunus-36) "Şunların hiçbirine uyma: Yemin edip duran, aşağılık, kötüleyip duran, söz getirip götüren, hayrı engelleyip sürdüren, saldırgan, olabildiğince günahkar, kaba, sonra da kötülükle damgalı." (Kalem-10-13) "Allah çirkin sözün açıklanmasını sevmez. Zulme uğratılan kişi müstesna. Allah işitendir, bilendir." (Nisa-148)

SONUÇ BÖLÜMÜNDEN BİRKAÇ ALINTI
1- Dinin kişinin hayatının merkezinde olması gerekir. Din kişinin sadece belirli zamanlarda dikkate alıp diğer zamanlarda hayatının dışında tutabileceği bir şey değildir.
2- Allah var deyip yokmuş gibi yaşanamayacağı gibi dine inandığını söyleyerek dini ilkeler dikkate alınmadan da yaşanamaz.
3- Dünyalık tüm edinimler dünyada kalır. İnsanın yanına kar kalacak olan, ahiretine yönelik kazanımlarıdır.
4- İnsanlar çelişkiler ile yaşayamayacağı için kendince sıraladığı bahanelerin ardına gizlenir...türlü gerekçelerle eylemlerini haklı çıkartmaya çalışarak çelişkiden kurtulmaya çalışır kişi(Bilişsel Çelişki Kuramı).... (Biz insanların da yaptığı işte bu!)
 


Kitap Okuma Önerisi:  Muhakkak alını, okunmalı.


Puan: 10/9


Kitap Fiyatı: 10