KÜNYE
Yazar: Nizamülmülk
Yayıncı: İş Bankası Kültür Yayınları
Yayıncı: İş Bankası Kültür Yayınları
Sayfa: 365
Baskı Yılı: 2017(11. Basım)
TANITIM BÜLTENİ
Selçuklu sultanları Alparslan ve Melikşah'ın veziri olarak otuz yıl boyunca devlet yönetiminde söz sahibi oldu, görüşleriyle sultanların kararlarını etkiledi. Siyasi bir suikasta kurban gitmesinden kısa bir süre önce hükümdarlık sanatı konusunda düşüncelerini kaleme aldı. Melikşah'ın devlet yönetimi hakkında kapsamlı bir rapor istemesi üzerine yazılan Siyasetname, Nizamü'l-Mülk'ün devlet adamı olarak deneyimlerini aktardığı bir el kitabı olmasının yanı sıra, edebi değeriyle de yüzyıllardır dikkati çeken bir eserdir.
Nizamülmülk'ü ve onun asırları aşan ünlü eseri Siyasetname'yi duymayan yoktur herhalde? Bir süredir okumak aklımdaydı, geçen sene yaz ortası ya da sonlarına doğru almıştım ama okumak şimdiye kısmet oldu.
Eser, Büyük Selçuklu Devleti'nin Melikşah döneminde, Sultan'ın isteği üzerine, kaleme alınmış. İçerik olarak genel olarak özetlemek gerekirsek Nizamülmülk, bir hükümdarın (dolayısı ile devlet adamlarının) nasıl olması gerektiğini, nasıl erdemler taşıması gerektiğini 51 fasıl(başlık) altında toplayarak bir bir anlatmış. İşin sadece üslubuna değil erdemlerine de değinmiş, anlayana. Fasılların her birinde ilk önce neyin nasıl yapılması gerektiğini, sebepleri ile anlatmış ve ardından bir yahut daha fazla hikayeler ile örneklendirerek pekiştirmiş. Bir şeyi anlatıp, öğretme usulünü takdir ettim; çünkü bazen ne kadar iyi anlatırsanız anlatın karşı taraf için sözler havada asılı kalabiliyor ama örneklendirdiğiniz zaman zemine ayak basıyor ve öğrenme işlemi gerçekleşmiş oluyor.
Eserin bir diğer iyi yanı da o dönem yahut dönemin yakın zamanlarında zuhur etmiş tarihi olayları 'hikaye', 'örnek' kapsamında anlattığı için tarihsel bazı olayları da öğrenebiliyoruz. Elbette -her ne kadar o dönem konusunda uzmanlığım vs. olmasa da - anlattığı tarihi olayların hepsini kesin doğru aktarılmış gibi kabul etmemek taraftarıyım. Çünkü edindiğim izlenimlerden biri de bazı hikayelerin kulaktan gelen rivayetlerle aktarılmış olduğu... Misal Hz. Ömer'in bir rivayeti aktarılırken geçen Bağdat konusu, tarihsel açıdan sıkıntılı bir aktarım zira şehir Abbasi Devrinde kurulmuş ki kitap zaten buna dipçe olarak değinmiş. Gerçi benim açımdan Hz. Ömer'in olayı bile başlı başına uydurma bir hikaye. Sahabe ve peygamber hikayeleri aktarılırken böyle ciddi şüphe içeren hikayeler var yani. :) Haliyle kitabı bitirince Nizamülmülk hakkında şunu anladım; adam siyaset ilminin piri ama diğer konularda biraz afallıyor.
Kitabı okuyan bayanlar, fasıllardan biri baya sinirinizi bozacak, demedi demeyin. O sözleri bugün çıkıp söylese idi büyük olasılıkla kendisini topa tutardık ama coğrafya ve dönemin zihin yapısı vs. düşünülür ise o dönem erkeklerin ağırlıkta bu tarz düşünceler barındırması olağan kaçıyor ama Nizamülmülk gibi bir adama da yakıştıramıyorum, hele bu düşünceleri desteklemek için -bugün sahte olduğu gün yüzüne çıkmış hadisler kullanarak peygamberi kullanması daha üzücü olmuş. Gerçi o adam bugün yetişse böyle düşüncelere sahip olmazdı o da var... Kimse kusursuz değil arkadaşlar, bunu bilelim böyle kabul edelim. Kusurlar kişinin uzmanlığına gölge düşürmez.
Genel olarak faydalı bulduğum, siyasete az cık dahi ilgisi olan yahut ileride devlet kademelerinde görev almaya niyetli her insanın okuması gerektiğini düşündüğüm kitaplardan biri. Elbette orada yazan her şeyi bugün harfi harfine yerine getiremezsiniz, çünkü o dönem var olan bazı kurum/şahıs vb. şeyler bugün ya çok başka bir şeye dönüşmüş yahut varlığını sürdürmemekte ama orada anlatılmak istenilen şeyi anlayıp, mantığı çözebilirseniz günümüze yeniden yorumlayıp, uyarlamak zor olmaz. Erdem/ahlak kısmına değinme gereği duymuyorum, bu zaten evrensel bir olay. Tüm siyasetçiler bu kitabı alıp, okusa ve özümse bu ülke daha güzel bir hale gelir. Çünkü ister siyasetçi istersen sıradan halk ol, en önce ahlak, erdem lazım...
(Eserin birden fazla yayınevinde baskısı olduğu için fiyatlar değişiklik gösterir.)
0 yorum:
Yorum Gönder