16 Ekim 2013 Çarşamba | By: YeniAy M.

Dudaktan Kalbe

 
 UYARI: Kitap hakkında bilgi içerdiğini unutmayınız.
 
Dudaktan Kalbe size çok şey öğretecek! :)
 
Kitaptan diziye çevrilen ilk eserlerimizden biri. Her zaman olduğu gibi kitaplar dizilerden daha güzel diye söze başlayacağım ama dizisinde karakterlerin kişiliklerini iyi çözümlemişler diyebilirim. Konuya gelelim.

Kitabımız Kenan ve onun yaşamı üzerine odaklanmış diyebiliriz. Elbette bir de Lamia isimli "Kınalı Yapıncak" kızımız var. Bu ikisi üzerine kurulmuş bir roman. Kenan'ın annesi, zamanında fakir bir adam ile evlenmek ister çünkü aşık olmuştur. Fakat adam serseri bir kişiliktir ve ailesi(zengin bir aile) buna izin vermez. Buna rağmen Melek hanım sevdiği adamla evlenir ve doğal olarak ailesi tarafından dışlanır. Fakat zaman geçtikçe, iki çocuk da doğursa, ailesi haklı çıkar. Adam serseridir ve değişmez. Öyle ki en sonunda hapishaneye düşer. İki çocukla tek başına kalan Melek hanım, en sonunda ailesinin yanına sığınmaktan başka çare bulamayacaktır.

İki çocuğu ile birlikte ağabeyi Saip Bey'in yanına taşınan Melek Hanım, artık orada kalacak ve çocuklarını büyütecektir. Saip Bey işin özünde bu durumdan memnun değildir ama yine de kendi kanından birini dışarıya terk etmek dışarıya kötü gözükmek demektir. Ayrıca Kenan'ın da aynı babası gibi olacağını, ona çektiğini, sonunun farklı olmayacağını düşünür. Ama Kenan mutsuz bir çocukluk geçirmiş dahi olsa hassas bir çocuktur ve dayısı tarafından disiplinle yetiştirilir ama son derece kırılgan bir kişiliği vardır. Bu hassasiyet onda keman çalma becerisi vermiştir. İlk başlarda keman çalmayı ona öğreten-parasız- biri olmuştur. O sıralarda da Leyla isimli birine aşıktır. Ama dayısı onu hem bu saçma keman sevdasından hem de onun varlığından kurtulmak için İstanbul mühendislik mektebine gönderir. Okulu biter, az buz parası olur ve Kenan Avrupa'ya gitmeye karar verir. Dayısına göre kısa sürede çulsuz olarak geri dönecektir. Ne de olsa babası gibi işe yaramaz bir çocuktur. Ama Kenan uzun süre Türkiye'ye geri dönmez ve döndüğünde de son derece başarılı ve ünlü bir Kemancı olmuştur. Yani dayısını haksız çıkartır.

Döner dönmez de yeğeninin başarısını duyan Saip Bey, onu yanına çağırtır. Artık horlanan, kötü gözle bakılan bir çocuktan, iftihar duyulan, hayranlıkla bakılan bir çocuğa dönüşmüştür. Cavidan isimli zengin bir kız vardır. "Prenses" lakaplı bu kız zengindir. Kenan ise ünlü ve başarılı bir sanatçıdır. Dayısının araya girmesi ile bir nevi nişanlı hale gelen Kenan, tanıştığı Nimet isimli kadına aşıktır. Ama sorun şu ki kadın evlidir. Nimet, her buluşmalarında yanında bir kız çocuğu getirir. Böylece sağda solda ses çıkmamaktadır. Sarı saçlı, çilli, akrabalarının yanında onların çocuklarına bakarak rahatsız bir yaşam süren Lamiya, ilk başta Kenan'ın ona karşı acıma hissini uyandırsa da zaman içerisinde Kınalı Yapıncak dediği bu kıza karşı yoğun hisler beslemeye başlayacaktır.
Lamiya musikiye düşkündür ve Kenan'a aşık olmuştur. Bu yüzden sevdiği adamın çaldığı kemana karşı da bir düşkünlüğü vardır. Kız da müzik kulağı var anlayacağınız. :) Aralarında yakınlaşma başlar ve en sonunda Lamiya Kenan'dan hamile kalır ama Kenan Cavidan ile evlenir. Evet, yıllar geçse de hala Lamiya'yı sevecektir ama Cavidan ile evli olmak onun için daha uygundur. Zaten Kenan zayıf karakterli bir kişiliktir.

Çocuğun kimden olduğunu Lamiya dışından kimse bilmez ve yanında kaldığı akrabaları bu utançtan kurtulmak için onu Kütahya'daki akrabalarının yanına gönderir. Lakin orada da aksilikler genç kızımızın yakasını bırakmaz. Evin beyi Rasih Bey, her fırsatta Lamiya'yı sağda solda sıkıştırarak taciz eder. En sonunda Lamiya kendini korumak için bu adamı öldürür. Bunun üzerine akrabaları onu İmam Hakkı Efendi isimli birinin yanında kalmaya gönderirler. Burada tanıştığı Binbaşı ile evlenen Lamiya, hala ilk aşkı Kenan'ı unutamamaktadır ama bulunduğu şartlar bunu gerektirmişti. Ama Binbaşı son derece iyi bir insan çıkar. Lamiya, buruk bir kalple yaşasa da, mesuttur. Fakat huzur dolu günleri, kocasının Vedat isimli bir akrabasının gelmesi ile son bulur. Vedat, Kenan'ın arkadaşıdır. Ama sorun bu değildir. Vedat'ın kıza karşı gösterdiği ilgi ve alaka onların adlarının çıkmasına neden olur ve sonunda Binbaşı olan kocası kızı boşar.

Bu zaman zarfında annesini de kaybeden Kenan artık hayattan bunalmıştır ve tam manası ile yaşama manasını kaybetmiştir. Öyle ki yeni besteler yapamaz hale gelir. Sonunda Lamiya'yı yeniden gören Kenan, o kıza tutunmak ve hayata yeniden dönmeye çalışır ama artık Lamiya Kenan'a güvenebilir mi? Lamiya eskisi gibi mi kalmıştır? Artık o, saf, temiz kınalı yapıncak mıdır? İşte bunu da kitabı okuyunca öğrenirsiniz. :D

Kitap hakkındaki genel görüşüm: Reşat dedemiz bir kitap yazarda, sıkıcı bir konusu, dili ve kurgusu olur mu?  O dönemin kendine has dili, yaşam tarzı, kültürü ve anlatısıyla bu kitap kütüphanenizde yer alması gereken bir eser. Maalesef böyle eserler dizi popüler olunca kıymete biniyor ve fiyatları da artıyor. Yani olağanda Türk klasikleri 5 ya da en fazla 10 lira oluyor. Ama dizi ya da filmden popülerleşince bir anda %100-150 oranında fiyat artışı gerçekleşiyor. Bu yüzden tavsiyem bir an önce böyle yazarların tüm kitaplarını ucuzken alın.

Kitap önerisi: Hayat ve seçimler konusunda güzel bir yaşam hikayesi. Bence elinizde olmalı.

Puan: 10/10

Kitap Fiyatı: 27


DİPÇE: Kitabını okumaya gerek yok, dizisini izledim diyenlere tavsiyem: Kitap ile diziyi bir tutup, karıştırmayınız. Asla aynı kurgu ve konuda ilerlemezler!


KARAKTERLER
 
 
KENAN: Mutsuz bir çocukluk ve parçalanmış bir aile... Dayısı tarafından sürekli hor görülmesi ve besleme gibi yaşaması... Evet bu tarz bir yaşam insanı hırslı yapıp, yükselmesi için gereken merdiven olabilir. Ama insan sadece hırs yapmamalı. Geçmişi ve olduğu şey ile yüzleşip, yaralarını kapatmalı. Maalesef Kenan böyle bir karakter değil. Yaşadığı aşklar bana göre onun mutsuz çocukluğunun yansımaları. İki aşk arasında kalması, asıl aşkı yerine itibarı seçmesi vs... Ayrıca kolay buhrana düşen yapısı ve intihar etmesi, onun zayıf kişiliğinin de göstergesi Şimdi duygusal oğlan ama diyecekler var ama lütfen bunun zayıf karaktere sahip olmak ile alakası yok.
 
LAMİYA: Kenan'dan daha mutlu bir çocukluk geçirmedi. Yetişkin yaşamı da böyle olmadı. Sevdiği erkek tarafından terk edilip, gebe halde bırakılan saf Lamiya, her şeye rağmen güçlü bir kişiliğe ve azme sahipmiş ki yaşama tutundu ve sonunda hayatta kalan o oldu.