"Sana kendimi adayacak kadar neden sevemiyorum?"
KÜNYE
Yazar: Ted Miller Brogden
Yayıncı: Sonsuz Kitap
Sayfa: 432
Baskı Yılı: 2015
TANITIM BÜLTENİ
Sarhoşluk halinde bile, Pilot Cape Thomas için güzel bir kadına ve kucağındaki bebeğe dair gördüğü hayâli önemsememek zordur. Ayık olduğu nadir günlerden birinde, kaçırdığı şansı bulma umuduyla üniversite yıllıkları ve sararmış mahkeme kayıtları arasında araştırma yapmaya başlar. Ama kayıt dışı bir vasiyetnâme eki, birlikte oldukları tek gecenin sıradan bir gece olmadığını ve servet üzerinde hak iddia eden dolandırıcılara
ve dolaplara alışkın zengin bir ailenin olası bir mirasçısı olabileceğini ortaya koyar. Bankerler, avukatlar, akrabalar, suçlular ve hatta Federal Havacılık Dairesi’yle yaşanan çatışmalarla birlikte, Cape yapbozun parçalarını birleştirmeye başlar...
“Muhteşem bir hikâye. Bay Brogden sayfaları ardı ardına çevirmenize sebep olan karmaşık bir hikâye anlatıyor. Bu hikâye benim havacılığa, Amerika’nın Güneyli insanlarına ve esrarengizliğe olan sevgimi ve açlığımı doyurdu. Bu kitabı tavsiye ederim.” Jim Williams
Baş rolümüz ve konunun geçtiği yer; Amerika'nın Güneyinde doğup büyümüş olan Cape ile ilgili. Caoe, çocukken ailesini kaybetmiş ve dindar bir büyükbabanın yanında yetişmiştir. Babası gibi pilot olmuş ve tüm hayatı bundan ibaret olan, kadınlara bağlanamayan bir çapkındır. Fakat bir gün hayatı 180 derece dönecek ve sadece kendine önem veren Cape, yıllar evvel sadece bir gece geçirdiği kadının tekrar peşine düşecektir. Bu süreçte de pilotumuz değişim yaşamaya başlayacaktır.
Genel olarak fena bulmadığım bir roman. Yine de ilk 150. sayfasına kadar öyle çok zevk aldığımı ve merakla sayfaları çevirdiğimi söyleyemem. Fakat sonrasında işler biraz hareketleniyor ve isminin manası yapboz gibi tüm parçaları sağdan soldan toplayıp birleştirmeyi başarabiliyor. İnsanı terk düz eden bir tarafı yok ama kurgu güzel gelişmiş. Tipik bir Amerikalının hayatını gözler önüne sermiş. Yalnız final trajik olsa da oldukça saçma ve anlamsız bulduğum bir nokta da var ki o da Bianca'nın sonu ile ilgili. Yani neden böyle bir şey yaptı ki? Tüm roman boyunca hiç de bunu yapabilecekmiş gibi bir işaret vermiyordu. Roman boyunca ister istemez Amerikanın Güneyindeki insanlar çok mu gereksiz konuşuyor? diye yorum yaptım. Zira o kadar gereksiz, uzun ve boş konuşmalar vardı ki en çok bu canımı sıktı.
Öyle çok büyük gizemler barındırmıyor ve tahmin edilebilirliği de hayli yüksek ama elbette aklınıza gelmeyecek bazı noktalar da söz konusuydu. Lakin benim rahatsız olduğum bir nokta var. Romanın başlarında oğlanın çocukluk anısı anlatılırken dedesinin Filistinlileri aşağıladığını sezinlediğim bir yorumu var. Amerikanın güney insanlarının köleliği savunduğunu vs. düşünürsek(iç savaşta) Filistin-İsrail konusundaki bakış açısını aşağı yukarı tahmin eder gibiyim. Neyse.
(Soluk renkli fiyat, etiket fiyatıdır. Üstündeki ise internet fiyatıdır.)
0 yorum:
Yorum Gönder