Atlantis etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Atlantis etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
10 Ekim 2013 Perşembe | By: YeniAy M.

Atatürk ve Kayıp Kıta Mu 2


 

Amerikan yerlileri Türk mü? Kanıt var mı? Mu ile ilgimiz nedir? Ortak kökenlerimize dair kanıt var mı?

 
 

Yazarımız Sinan Meydan Mu ve Atatürk ile ilgili 2.kitabı ile bizlerle.  Tartışmasız ilk kitabından daha doyurucu kalınlıkta ve daha ilgi çekici bilgilere sahip. Özellikle de "bana göre" kitabın sonlarında resmi olan bir piramit resmi, denizin altında bulunan kayıp uygarlıklara çok iyi bir kanıt olmuş.

Kitap çeşitli bölümlere ayrılarak son derece düzenli bir kitap olarak karşımıza çıkmış. İlk bölümde Atatürk'ün Mu, Mayalar ve Kızılderiler ile ilgili çalışmalara ve bu amaçla görevlendirilmiş Tahsin Bey üzerine odaklanmış. Mayatepek soyadı verilen (Tepe yerlilerin dilinde TEPE demek. Atatürk tarafından verilmiştir.) elçimiz çeşitli raporlar göndermiştir. Tepek'in raporlarından "Mu"'nun varlığına inandığı izlenimini edinmekteyiz ama bana göre Atatürk, her ne kadar O İngiliz albayı ülkeye davet edip, kitaplarını çevirtse de son derece şüpheli yaklaşmıştır. Çünkü ben bile albayın yazdıklarındaki büyük boşlukları ve delil sorununu görebiliyorsam Atatürk hayli hayli görmüştür. Atatürk'ün daha çok şu an yaşayan ve önceden yaşamış uygarlıkların dilleri, simgeleri ve yazıtlarına bakarak Türkler ve dilleri ile ilgisine odaklandığı ve ana çalışmasının bu olduğunu söylemem yanlış olmayacaktır. Çünkü daha kesin kanıtlar sunmaktalar. Öbür türlüsü havayı yumruklamaya benzer.

İlk bölümde en ilgi çekici olan Mayatepeğin raporlarından ziyade Atatürk'ün Mayaca kelimeleri ile ilgili çözümlemesi bence. Kısacası bir sözlük tablosu çalışması diyebiliriz de. Örneğin Chacal Mayacak Çakal demek. Aynı. Pek: Kö-PEK gibi.. Ama bu Atatürk'ün "tahmini" çalışmalarıdır. Ve açıkçası dil bilimci değilim ama  ilk aşamada "yakıştırma" yaparak Türkçe' ile bağ kurmaya çalışmış izlenimi edindim. Bölümün sonunda ise Kızılderilerin ve Türklerin kandaş olduğu tezinin bugün kanıtlandığına dair bilgiler bize sunulmuş.

İlerleyen bölümlerde zaten Türk ve Kızılderililerin üzerine yazılmış bilgiler var. Veee bahsettiğim resim. Kitabın sonlarında kaliteli kağıda renkli olarak basılmış resimler var. Japonlar tarafından BULUNMUŞ su altında kalmış medeniyetin kalıntıları aşağı yukarı yok olduğu söylenen kıtaların bulunduğu bölgelerde duruyor. %100 aynı yer değil ama sonuçta çizimle kondurulan yerin isabetli yer olduğunu kim iddia edebilir? Veya kara parçalarının oynadığını çabuk mu unuttuk? Yerimizde saymıyoruz, hareket halindeyiz sürekli.

Kitap hakkındaki genel görüşüm: İkinci bölümde Mu varlığına dayanan bilimsel deliller sıralanmış ama açıkçası bulunan yazıtlardan açıkça "MU" yazan bir yazıt olsa bugün bilim dünyası daha ciddiye alırdı bu durumu. Bu yüzden yazıtlar görünüşe göre "mu" isminden ziyade var olmuş ama yok olmuş, güçlü bir kara parçasından bahsetmekte ama MU yakıştırması yazarlarca yapılmış. İlk sırada Naakal tabletleri verilmiş ama önceki kitapların eleştirisinde de yazdığım gibi bu tabletler nerede? Resim yok, çizimle olacak iş de değil. Bu bana evrimi kanıtlamak için öne sürülen ara geçiş formlarının el çizimini anımsatıyor. SIFIR! Kesinlikle kanıt niteliği taşımamakta, iddiadan öteye gidememekte. Yazarımız her ne kadar kanıtlama derdinde olsa da bilimsel olarak ciddiye alınacak kadar delil elimizde yok. Ama şundan eminim ki yok olmuş güçlü medeniyetler var. Adları ne olursa olsunlar ama onlardan hangisi ilk insan medeniyeti? İşte bunu bilmiyoruz.

Kitapta çok ilgi çekici bilgiler var. Özellikle Amerikan yerlileri ve dilleri ile Türkçe arasındaki bağ gibi. Ayrıca diğer kültürler ile olan ortak noktalarımız ve kandaşlığımıza vurgulanan noktaların gerçekliği son derece yüksek delil ki kanıtlanmış olduğu ama bilerek göz ardı edilen bir bilgi olduğu görüşündeyim. Şimdi mantıklı olalım. Kim Türklerin Batılılardan çok önce Amerika'da olduğunu ve halen orada yaşadığını kabul etmek ister ki? Kültürel Emperyalizm amacına hizmet eder mi? Etmez!

Kitap Okuma Önerisi: İlkini almasanız bile bunu alın.

Puan: 10/9

Kitap Fiyatı: 28 (ben 20 tl ye aldım zamanında. İndirime denk gelmiş olabilirim. Hatırlamıyorum ama netten bu fiyata alabilirsiniz ama yanında başka kitaplar falan alında kargo parasıyla 28'e denk gelmesin :D )



Atatürk ve Kayıp Kıta Mu 1


 

Mu ve Atatürk ilişkisi nedir? Tahsin Mayatepek neden Amerika'ya elçi olarak atandı?


Sinan Meydan'ın  Mu kıtası ve Atatürk ilişkisi üzerine yazdığı ilk kitabı. Yazarımızın Mu ile ilgili bilgilerinin ana kaynaklarından biri tartışmasız James Churchward'ın kitapları. Ama odaklandığı nokta Atatürk'ün bu konudaki araştırmaları, gidişatı ve Türklerin kökeninin yeri...



Kitap iki alıntı ile başlıyor. Biri Atatürk'ün, Türklerin ana yurdu ile söylediği bir konuşmasından alıntı, diğeri ise Meksika piramitlerinde bulunan bir yazıt. Atatürk, yeryüzünün her yerinin Türkler için yurtluk yaptığını öne sürmektedir(aslında günümüze bakarsak bu söz yanlış sayılmaz. Nereye gitseniz bir Türk bulmaz mısınız? Gerçi burada bahsedilen yorum toplu yaşama. Ama günümüz belgeleri gerçekten de gitmediğimizi sandığımız yerlerde bulunduğumuzu gösteriyor. Hatta nispeten yakın tarih sayabileceğimiz Osmanlı ve öncesinde de)

Diğer alıntıdaki yazıt eminim hepinize tanıdık geldi? Hz.Nuh tufanını anımsattı, değil mi? Tufan ve Hz.Nuh hakkında her kültürde muhakkak anlatılagelen bir efsane, anlatı vardır. Bizim için dünyanın öbür ucu sayılan Amerika kıtasında bile buna rastlıyoruz.

Kitabın ilk bölümlerinde Atatürk'ün Türk Tarih Tezini ve Güneş Dil Kuramını neye dayanarak attığına değiniyoruz. Daha sonra ise Mu konusunda bize bilgi sunuluyoruz. Bu bölümün sonunda Mu'nun yok oluşu ile ilgili yazıtlara değindiği için ister istemez, adına ister Mu ister başka bir şey deyin, yok olmuş bir kara parçasının varlığından söz etmenin mümkün olduğuna inanmaya başlıyorsunuz(elbette bunların yazdığı söylenen kaynakların gerçekten var olduğunu farz ederek konuşuyorum.). Sonuçta eski insanlar "Ya şöyle bir yalan yazalım, ilerideki insanlar da bize inansın, dalga geçmiş oluruz." diye yalan bilgi yazacak halleri yok. Hiçbir devletin olmayan şeyleri resmi belgelerine "oldu" diye geçirdiğini duymadım da görmedim de. Bu yüzden en azından binlerce yıl önce bir kara parçasının yok olduğundan emin olabiliriz. Ama bu Mu mu? Ya da Mu bahsedildiği gibi ilk insanların kurduğu bir medeniyet mi? İşte ona bir kanıt yok, bulunacağından da şüpheliyim. Çünkü bugün kara parçalarında bulduğumuz antik şehirler bile kat ve kat toprağın altına gömülü olarak karşımıza çıkıyorlar. Kimisini tarihi belgelerden yerini bilerek bulup çıkartıyoruz, kimisini de başka amaçla kazarken... Denizin altında ise üstünde olduğundan daha geniş bir toprak tabakası var ve buraya gömülen bir uygarlığı bulmak, çıkartmak gerçekten de çok güç bir şey. Haberleri takip edenler bilirler. En son ki Pakistan depreminde bir ada ortaya çıktı. O adanın o suyun altında olduğundan kimin haberi vardı? Kimsenin! Allah zamanı gelince, istediği takdirde, bize tarihin gizemlerini sunuyor işte. :)

Devam edersek Mu'nun yok oluşu ile ilgili Meksika piramidinde yazan yazıtı okuduk. Bir de M.Ö 2000 yıl öncesinde yazılan "Baal Yazıtları" nda belirtilen yok oluşunu görelim(Mezopotamya uygarlığı Kaldeliler).


Kitapta Tahsin Beyin yaptığı Amerikan yerlileri araştırmasında Türkçe ile ortak kelimelerin olduğu bir mini sözlük de var. Ve bazı simgelerin yine burada verilmiş; manalarıyla.

Kitap hakkındaki genel görüşüm:  Mu'nun yazarından daha ilgi çekici şekilde kaleme almış yazarımız konuyu. Kaynakların hepsini yazdığı için (James'in aksine :D) daha güvenilir bir kaynak olma niteliği taşımış ama yukarıda da söylediğim gibi o kaynakların %100 doğruyu ilettiğine dayanarak konuşuyorum. Zamanında aldığımda baya ilgi çekici gelmiş, bir çırpıda okumuştum. Yalnız muhakkak dikkatinizi çeken noktaları işaretleyin sonra ben gibi baştan okuma ihtiyacı hissetmezsiniz. :D Kitabın benim için en ilgi çeken olayı, Türklerin ana yurdu konusuna odaklanmış olması. Az biraz insanın milliyetçi damarına dokunduğu kesin bu ögenin. :) Ama kitap Mu'nun yazarı gibi %100 doğrulamadan uzak, elbette ama daha derli toplu, ilgi çekici ve düşündürücü olmuş.

Kitap Okuma Önerisi: Tavsiye ederim.

Puan: 10/8

Kitap Fiyatı: 15,00


Kitapla ilgili verdiğim bilgileri yetersiz bulduysanız ya da ya hadi az biraz daha itele beni de alayım bu kitabı diyorsanız eğer, yazarımızın hem kitabı hem de konu üzerine konuştuğu, doyurucu olan program sohbetini aşağıdan izleyebilirsiniz. ;)


21 Ağustos 2013 Çarşamba | By: YeniAy M.

Türklerin Kültürel ve Kozmik Kökenleri


UYARI: Kitap hakkında bilgi içerdiğini unutmayınız.

Türklerin Kökenleri Kayıp Kıta Mu'ya mı Uzanıyor?



Kitap, Mu-Atlantis, Agarta-Şamballa ve Sirius görüşlerinin temelinde şekillenmiş durumda. Sirius deyince aklıma mini dizi "Gelenler" geliyor. Orada da Sirius yıldızının "kötücül" amaçlarla paganistlerin kullandığını görmüştüm. O yüzden hiç olumlu bir izlenim edinmedim bu yıldızla ilgili ama "Tarık" derseniz durum başka. Bildiğiniz gibi Tarık yıldızı, Kuran-ı Kerim'de, Yüce Rabb'imiz tarafından dillendirilen yıldızdır. Hatta sadece ayet değil, bulunduğu surenin ismi de Tarık ve Sirius'a denk geliyor. Hatırlatma yapalım ayeti: TARIK SURESİ

1. Göğe ve târıka andolsun.    
2. Târıkın ne olduğunu sen ne bileceksin?    
3. O, (ışığıyla karanlığı) delen yıldızdır.

Sirius'un "karanlığı" temsil eden bir görüntüsü olmasına rağmen (bahsettiğim dizide), Tarık, karanlıkları ışığı ile delen bir yıldız olarak bahsedilmiş. Bu açıdan bakarsak belki de ikisi iki farklı yıldız da olabilir. Sonuçta her şey bu yaşamda "çift" yaratılmıştır. Aslında bu tarz parapsikoloji konuları üzerine kafa yormaya bayılırım çünkü yaşamın, gördüğümüz maddi dünyanın ötesinde de bilinmeyen bir alem olduğuna inanırım. Sorun; biz görmek istemiyor, yok sayıyoruz. Bizden saklandığı yok.

Kitapta anlatılan ve sunulan "dı-dı-dı"ların bir belge niteliği taşımadığı için güvenilir bir kitap olduğunu söyleyemem ama fantastik bir kitap yazacak veya hayal gücünüzü genişletecekseniz, tamamdır. Bu kitap size bunu sağlıyor bence ki benim amacım da buydu alırken.

Genel olarak kitap hakkındaki görüşüm:Burhan Yılmaz, bize parapsikoloji kitabı hazırlamış arkadaşlar. Muhakkak ki bilim dünyasında bu ve benzeri bilgilere şu an da rağbet edilmiyor ama ben her anlatılanlarda az da olsa bir gerçeklik payı olduğuna hep inanan biriyimdir. Kitabın az biraz Türklük gazı verdiğini az biraz da insanı geçmiş insanlar ve gelişmişlikleri hakkında düşündürdüğü kesin. Yani, sonuçta biz geçmiştekileri "ilkel" biliriz ama asıl ilkel biz olmayalım? Biz gelişmişliği "teknolojik" ilerleme olarak bakıyoruz ama gerçekten de öyle mi? Neyse. Konuya dönersek eğer kitabın bir kısmına katılıp bir kısmına katılmama durumuna rağmen sakın ola ki hepsini kesin, %100 doğru kabul etmeyin!

Kitap Okuma Önerisi:  Almasanız da olur. İlgi meselesi.

Puan: 10/3


Kitap Fiyatı: 10



Kitaptan bazı alıntılar