27 Aralık 2015 Pazar | By: YeniAy M.

Hiç Bilinmeyenin Adıdır İhanet



UYARI: Kitap hakkında bilgi içerdiğini unutmayınız.

"Ölürüm de silahımı vermem! Al canımı!"


KÜNYE

Yazar: Nihat Armutlu
Yayıncı: Kuzgun Yayınları
Sayfa: 184
Baskı Yılı: 2015

Çok şey anlatıldı yaşananlar için. Çok şey söylendi akan kan için. Herkes yaşananların sebebini bildiğini zannetse de, kimse görmedi ihaneti. Hiç bilinmeyenlerin adıydı ihanet ve daha önce anlatılmamış, kimsenin bilmediği yarım kalan bir hikayeydi. En son duyma yetisini kaybedermiş insan ölürken… Etrafta bağrışanları duyar gibiydi. Hakan çok kan kokusu duymuştu, ama bu sefer başkaydı. Kendi kanının kokusuydu içine dolan…

Kitap, Türkiye Cumhuriyeti Ordusuna mensup bir Türk askerinin, casus olarak terör örgütünün içine sızmasını ve başından geçenleri konu alıyor.

Her zamanki gibi ilk olarak kitabına artılarından başlayayım.Yazarın betimlemesi güzel. Seçtiği konu ayrı bir güzel. Dağdaki yaşamı, eğitimleri güzel vurgulamış, aktarmış bize.  Bir çeşit askeri casusluk hikayesi... Böyle konuların filmlerini dahi severiz. Ama daha önce terör örgütü içine sızma işlemini, kendi açımızdan ne okudum ne de izledim. Hep yabancıların olaylarını izleriz ya. :D Bir bordo berelinin eğitim aşamasından kısa bir kesit ve dağlardaki yaşamın zorluğu... Türk askerinin kendi canını hiçe sayarak vatanı, milleti, dini için her gün verdiği mücadele... Tüm bunları kitapta görüyoruz. Yazar, bu konularda bilgi sahibi, şüphesiz. Güzel aktarmalar var... Kurgu okuduğumuzu düşünüyoruz ama işin özünde bunlar gerçek hikayeler. Sonuçta onlar bizim çocuklarımız, kardeşlerimiz, eşlerimiz, babalarımız... Yani bizim içimizden çıkan, bizim büyüttüğümüz insanlar. Bu kitap vesilesi ile geçmişten bugüne; dini, vatanı, milleti için şehit düşmüş; gazi olmuş tüm ecdadımıza Yüce Allah'tan rahmet dilerim. Allah razı olsun hepsinden. Mekanları cennet olsun. Hepsine selam olsun!

Şimdi gelelim eksilere. Beni takip edenler bilirler. Takıntılı olduğum iki şey vardır: İlki imla,dil bilgisi; ikincisi de Türk yazar sıfatı ile başrollerin hangi kültürden seçildiğidir. Kitabın editör elinden geçmediği kesin. Zira imla hataları gibi bir çok eksiği var. Genelde editörün işi bunu düzeltmektir ama Kuzgun Yayınları bunu yapmamış. Parasını verince, insan iyi bir hizmet satın alacağını sanıyor belki ama bir numara yok. İlk kitabını çıkaran her yazarın yaşadığını yaşamış Nihat Bey. Kitabın gidişatında bazı konuları parantez açarak belirtmiş. Misal karakter konuşurken (sırıtarak) demiş. Roman okuyoruz, film ya da tiyatro senaryosu okumuyoruz. Bu yüzden bu şekilde kullanımın yanlış olduğunu belirtmem gerekir. Bilmediğimiz bir kelime konusunda bilgilendirmek istiyor ise metin alt bilgisi seçeneği ile yazması gerekir yazarların. Kitabın ilk yarısı biraz dağınık ve sıkıcıydı. Beni kitaba bağlamadı. Ama bitirmek adına kasıp okumaya devam ettim. Az kalsın bırakacaktım ki Hasan karakterin, dağa çıkması ile işler biraz renklendi. Kurgu ortalamanın bir gıdım altında. Biraz daha geliştirmesi gerekiyor. Açıkçası tüm kitap boyunca 'diğer casusları' göreceğimi falan umdum ama yoktu. Ama bu yazarın seçeneği. Yine de görse idik falan güzel olurdu. Misal hiç ummadığımız biri bir başka Türk casusu olsa idi falan. Kitap bilinmeyenler ile bizi dumur etsin ki heyecan yapalım. ;) Yine de genel olarak fena değildi. Okunmasını tavsiye ederim. Bu tarz konuları işleyen yazarlar pek yok. İşlenmesi gerekir. Bence Türk edebiyatında eksik bir dal.

DİPÇE: Yazarın askeri geçmişi varmış zaten! Ben de diyorum askeriyeyi iyi biliyor. O bilmesin de ben mi bileyim. :D


Puan: 10/7

Kitap Fiyatı: 16 TL