2 Eylül 2018 Pazar | By: YeniAy M.

Katiller Çetesi 'Lydia'


KÜNYE
Yazar J. A. Redmerski 
Yayıncı: Ephesus Yayınları
Sayfa336
Baskı Yılı: 2018
TANITIM BÜLTENİ


"Okura her şey yeni başlıyor dedirtecek, şoke edici bir devam kitabı." - USA Today


"Redmerski serinin yeni kitabında yine en başarılı olduğu şeyi yapıyor: Ters köşe!" -New York Times



"Lydia tüm ezberleri bozuyor. Ağzınızın açık kalacak!” - Kirkus Review



Katiller Çetesi'nin tüm dünyada merakla beklenen devam kitabı Lydia'da sular durulmuyor. Her ne kadar Izabel ve Naeva, yepyeni kimlikleriyle planlarını gerçekleştirmeye çalışsalar da, ikili türlü badireler yüzünden ayrı düşer ve Naeva’nın hayatı tehlikeye girer. Naeva’yı kurtarabilecek tek kişi Izabel'dir ama özgürlük için ödenmesi gereken bedel fazlasıyla ağırdır ve Izabel'in Birlik'ten gizlediği korkunç sırrın açığa çıkması dengelerin de değişmesine neden olur.

Fazla uzayan serileri -istisnalar hariç- çok sevmiyorum, bir şeyi tadında bırakmak gerektiğini düşünürüm; Katiller Çetesi de bitsin artık dediklerimden ama bu, her yeni kitapla birlikte heyecan ve tadın aşağıya indiği manasına gelmiyor, sadece artık bir "son" görmeyi beklememden kaynaklı.

Lydia ile gerçekten her şey yeni başlamış gibi görünüyor, hiç aklımıza gelemeyen şoke edici bir bilgiyle - yahut biriyle demek daha doğru - karşılaşıyoruz. Bundan sonrası azcık spoilera girebilir...

Bizimki kitaba kötü bir kazayla başlayıp tam da umduğu gibi arzu ettiği yere gidiyor ama hesapladığından farklı olarak bu sefer "eğitimci" konumuna yükseliyor, "köle" olarak görmüyoruz. Onu bu şekilde görmek bence güzel bir ironi de olmuş. Sonuçta bu kadın zamanında cinsel köle iken şimdi nefret ettiği o eğitmenler, efendiler gibi davranmak zorunda kaldığı için kendi içinde de biraz çatışma yaşıyor. Biraz diyorum ama biraz daha mı çatışma görseydik, bu kadar kolay kabullenme olmasa mıydı, diye düşünüyorum ama diğer yandan Izabel'in geldiği seviyeyi düşününce de sanırım malum seviyede bir çatışma olduğuna kanaate daha yakın gibiyim, yine de en zayıf noktası olduğu için belki bir tık daha? diye düşünmeden edemiyorum. Neyse, çok önemli bir ayrıntı değil, bu kısma okuyucudan ziyade roman yazan biri olarak yaklaştım sanırım. Devam edelim.

Şu gizemli suikastçıların başını hala arıyoruz ve bizimkisi için bu köle pazarı gösterisi onun için güzel bir fırsat, eğer ortaya çıkarsa... Kara Kurt kitabında gördüğümüz iğrenç köle pazarının daha düşük seviyelisini burada da görüyoruz, gerçekten dünyada böyle şeylerin olması korkunç bir şey, keşke her şey ayyuka çıksa da millet ayaklanıp bir şey yapsa; duymak ile görmek çok farklı etkiler yaratıyor. Hatta ABD'deki pazara da şöyle bir üstü kapalı değiniliyor kitapta; en son seçimlerde gerçekleşen Pizza Gates vakasını bilen bilir herhalde, ister istemez akla bu geliyor kafadan. 

Tanıtım yazısındaki yorumların abartılı olduğunu söylesem de... Kitap heyecanlı mıydı? Eh işte, güzel miydi? Evet. Şaşırtan kısımlar oldu mu? "Huaaa" demesem de oldu. Kitap boyunca Fredirick ve Niklas'ın kızı korumak için kendilerince bir şeyler yapması vs. açıkçası Izabel açısından cidden bıktırıcı bir şey, artık rüşdünü ispat etmiş olduğunu düşündüğüm biri çünkü. Diğer yandan Victor ile Izabel'in ilişkisi kitap sonunda resmi olarak sona eriyor; Niklas ve Izabel için bir şans olur mu acaba? Şahsen bu ikisini daha çok yakıştırır oldum Kara Kurt kitabında. Hoş yeni kitapta hepsinin bir araya gelmesi baya zaman alacak bence, her biri ayrı ayrı başını belaya soktu da...

Biz yeni kitabı daha bekleriz gibi, şu an tüm seri çevrilmiş durumda. O zaman ben başka kitap yorumlarına geçeyim. :) 

(İnternet sitelerinde net fiyatı farklılık gösterebilir.)