BU KİTABA DA GÖZ ATIN: SULTANLARIN GÜNLÜĞÜ- AY ve GÜNEŞ'İN SALTANATI
UYARI: Kitap hakkında bilgi içerdiğini unutmayınız.
ROSE AŞKI İÇİN SAVAŞMAYA DEVAM EDİYOR!
Sevgili Rose,
Uyandırılmış olmanın az sayıdaki dezavantajlarından biri, artık uykuya ihtiyaç duymamamız. Dolayısıya, artık rüya da görmüyoruz. Bu çok acı. Çünkü eğer uyuyabilsem, rüyamda seni göreceğimden eminim. Orada kokunu içime çekebilir, saçlarının ipeksi dokusunu parmaklarımın arasında hissedebilirdim. Teninin yumuşaklığını ve öpüştüğümüzde dudaklarında beliren ateşi duyumsayabilirdim.
Ama hayalgücümle yetinmek zorundayım, ki o da en az rüyalar kadar iyi. Seninle ilgili her şeyi zihnimde en ince ayrıntısına kadar canlandırabiliyorum. Bu dünyadaki varlığına nasıl son vereceğimi de... Bunu yapmak zorunda kaldığım için üzgünüm ama beni çaresiz bıraktın. Ölümsüz yaşamda ve aşkta bana katılmayı reddetmen, bana başka terxih hakkı bırakmıyor. Senin kadar tehlikeli birinin yaşamasına izin veremem. Ayrıca seni zorla uyandırsam bile, Strigoi'lar arasındaki sayısız düşmanından biri yine seni öldürürdü. Ölmen gerekiyorsa, bu benim elimden olmalı. Başkasının değil.
Yine de bugünkü sınavlarında sana başarılar dileirm, gerçi şansa ihtiyacın olduğunu sanmıyorum. Seni o sınavlara sokmak herkesin zamanını boşa harcamaktan başka bir şey değil. O grupta en iyi sensin ve bu akşam "vaat edilmişlik işaretini" alacaksın. Yeniden karşılaşacağımızda çok daha zorlu bir rakip olacaksın. Bu da benim çok hoşuma gidecek.
Ve tekrar karşılaşacağız. Mezun olduğunda, Akademi'den ayrılacaksın ve o koruma büyülerinin dışına çıktığında seni bulacağım. Bu dünyada benden gizlenebileceğin bir yer yok. Seni izliyorum.
Sevgiler, Dimitri
Pek romantik biri değilim ama böyle bir mektup alsam herhalde tebessüm ile hüzün arasında gider gelirdim. Adam bir yandan sevdiğni söyleyip, övüyor, diğer yandan s"seni öldüreceğim" diyor. İlginç bir romantiklik anlayışı. Gerçi böyle bir derdi olduğunu da sanmıyorum. Rose'da benden çok farklı düşünmüyor belli ki.
Artık Rose ve diğer Dampirler, mezuniyet sınavına girmektedirler. Bu son sınavı da başarı ile geçerlerse mezun olacaklar ve Dimitri'nin de söylediği gibi 'vaat edilmişlik işareti' boyunlarına işlenecek. Rose bu sınava girerken tek başına da değil. Annesi ve babası onu izlemek için Akademi'ye geliyor. Hoş bir aile buluşması. Hele ki İbrahim'in, artık Rose'un sevgilisi olan Adrian'ı açık seçik tehdit etmesi(tipik Türk babası :D ) hoş ve komik bir sahne. Elbette biz bunu sadece Adrian'ın ağzından, kısmen, üstü kapalı öğreniyoruz. :)
Rose, elbette ki mezuniyet sınavını veriyor ve mezun oluyor. Moroiler de mezun olanlar arasında. Ama aklını hala kurcalayan iki şey var; Lissa'ya gardiyan atanabilmek(ki şu an pek mümkün görünmüyor) ve Dimitri'yi nasıl eski haline çevirebileceği.
Bildiğiniz üzere bir önceki kitapta Robert Doru ismindeki bir ruh kullanıcısı(Victor'un kardeşi oluyor.) daha önce bir Strigoi'yi eski haline çevirmiştir. Daha doğrusu bunun söylentileri etrafta geziyor. Abe yani İbrahim, şu an hapishanede olan Victor'a bu konuda bilgi almak için başvurdu ama Victor reddetti. Rose'da Victor'u kaçırma kararı aldı. Çünkü Victor ancak bu şekilde konuşacaktır.
Lissa ve Christian, Rose ve Eddie ile birlikte kraliyet sarayına giderler. Zira Lissa Kraliçe Tatiana'ya söz vermiştir; burada yaşayacak ve buradaki üniversiteye gidecektir. Lissa arkadaşına yardım etme sözü verir ama diğer yandan da Christian ile olan ayrılığı (bir önceki kitapta Avery ismindeki sadist bir ruh kullanıcısının yaptıklarının etkisi yüzünden ayrıldılar.) ile baş etmeye çalışmakta. Komiktir. İkisi hala birbirlerini sever ama gururları bir araya gelmelerine engel olur. Sürekli etraflarında gezen erkek/kız kişileri kıskanıyorlar. Tasha'ya göre onları bir araya getirebilecek tek kişi Rose'dur. Nasıl da beceriklisin Rose! :)
Rose, Eddie ve Lissa ve Bayan Karp'ın sevgilisi olan Dampir Mikhail'in yardımıyla, Victor'un bulunduğu hapishaneye giderler(İbrahim sağolsun, yerini çıtlattı.). Lissa gücünü kullanarak kendisini ve Rose'u birer besleyici insan gibi gösterirken, Eddie bir gardiyan olarak onları getiren kişi olarak içeri girerler ve sonunda Victor'u kaçırırlar. Elbette hiçbir şey karşılıksız değildir. Robert ve onun vereceği bilgi karşılığı bu iyilik yapılmıştır.
Victor ve diğerleri üvey kardeşi ile buluşmak için Las Vegas'a giderler. Orada Robert(sonradan Adrian'da peşlerine takılacaktır.) onlara bir Strigoi'yi nasıl dönüştüreceğini anlatır; kazığa yapılan ruh elementi büyüsü ile bu kaızğı ancak bir ruh elementi kullanıcısı kullanırsa eski haline dönecektir. Sorun şu; Adrian bu durumdan hoşnut değil zira Dimitri konusu onu rahatsız etmekte ve zaten Lissa kadar becerikli değil. Lissa ise hayatında bir yumruk atmak dışında hiçbir bedensel güç kullanmamıştır ki kazığı saplasın! Belki Robert bu işi yapardı ki o da yaşlı, Dimitrinin onları bulmasından yararlanıp Victor ile kaçıp gider. Rose ve ahalisi saraya geri döndüklerinde cezalandırılırlar ve Lissa ile bir süre görüşemez ama Lissa kararlıdır. Kazığa büyü yapacak ve onu Dimitri'ye saplayacaktır. Rose için bunu yapmalıdır...
Lissa, Christian'ın yardım teklifi ile nasıl dövüşeceğini ve kazığı saplamayı öğreneceğini çalışmaya başlar. Christianda bu konuda çok iyi olmadığı için fazla ilerleme kayedemezler ama Lissa'ya atana iki gardiyan onlara yardımcı olur. Ama bir iki haftalık çalışma ile bir kazık saplamak kolay olmayacaktır. Lissa bu yüzden hüzünlüdür. Elbette bu çalışmaları gideceği üniversiteyi ziyareti sırasında yaparlar ve Dimitri ikisini kaçırır. Amacı Rose'a tuzak kurmaktır.
Rose ve Dimitrinin son karşılaşması nasıl olacak? Lissa kazığı saplamayı başarabilecek mi yosa Dimitri sonsuza kadar kaybedilmişlerden mi olacak? Göreceğiz. :)
Kitap hakkındaki genel görüşüm: Daha hareketli ve heyecalı noktaları bol bir kitap olmuş. Bu arada bu kitapta mı yoksa sonraki kitapta mı ne(muhtemelen son) Rose'un anası gene "kumral" tarif edilmiş. Karar veremedi yazar galiba. Neyse, aklıma gelmişken söyleyim dedim.
Kitap Okuma Önerisi: Alınmalı.
Puan: 10/10
Puan: 10/10
Kitap Fiyatı: 22
0 yorum:
Yorum Gönder