bella etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bella etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
22 Ocak 2024 Pazartesi | By: YeniAy M.

Alacakaranlık Serisi "Gece Yarısı Güneşi"

 


KÜNYE

Yazar: Stephenie Meyer

Yayınevi: Epsilon Yayınları

Yayın Yılı: 2020

Sayfa Sayısı: 712

TANITIM BÜLTENİNDEN

“Ve aslan, kuzuya âşık olur.”
Bu unutulmaz aşkı, bu kez aslanın ağzından dinlemeye 
hazır mısınız?
 
Milyonları peşinden sürükleyen Alacakaranlık’ın unutulmaz âşıkları Bella ve Edward, serinin yayımlanan son kitabından on iki yıl sonra, başladıkları yere geri dönüyor. Hikâyelerini anlatmak bu kez Edward’a düşünce, en karanlık ve heyecan verici detaylar arasına dalmak da kaçınılmaz oluyor. 
Sahi, herkesin aklını okuyabilen bir vampirin zihnine 
süzülmeyi kim istemez ki? 


#TwilightSaga serisinin #BellaSwan bakış açısıyla anlatıldığını bilirsiniz. Yazar #StephenMayer bu sefer ilk kitabı #Edward gözüyle anlatıyor. Ben genelde karşı tarafın beyninin içinde olanları da merak ederim, okumak ilgimi çeker.

Yazarımız da en ince ayrıntısına kadar Edward’ın kafasındaki düşünceleri ve hislerini bizimle paylaşmış, bir eksik gedik yok yahut tatminsiz kalacağınız bir nokta da yok. Zaten kitap oldukça kalın olduğu için bu çok mümkün değil. 🙂

Hikayeyi (okuyanlar) genel olarak bildiğimiz için çok ek bir durum var diyemem, sadece Edward yok iken Bella’nın yaşadıkların görmek yerine Edward’ın o sırada ne yaptığını ayrıntısı ile okuyoruz. Aslında seriyi yeniden okuma hissim doğmuştu okurken lakin Edd’in sürekli olarak “uzak durmalıyım, birlikte olmamalıyız,” yaklaşımı biraz sıkıyor. Açıkça ilan ediyorum ki Alice ve Jasper çifti, başrolden daha çok ilgimi çekiyor, en sevdiğim karakter Jasper. Yazarımız onların hikayesini de yazsa ne güzel olurdu. 😅

Ben kitaptan memnun kaldım, seriyi okudu ve sevdi iseniz okumanızı tavsiye ederim.



13 Ekim 2013 Pazar | By: YeniAy M.

Alacakaranlık/ Twilight: Şafak Vakti

 
 UYARI: Kitap hakkında bilgi içerdiğini unutmayınız.
 

Tam da hayat daha iyi olamaz derken, illa bir sorun çıkmadan olmaz, değil mi? Bella için de aynısıydı.

 
Bella kısa bir nişanlanma dönemini atlattıktan sonra, Edward ile güzel bir düğün ile evlenir. Tüm yaz boyunca ortalıkta olmayan ve haber alınamayan Jacob, düğün akşamı gelir ve Bella ile görüşür ama balayı sonrası vampire dönüşeceğini öğrendiğinde, zaten vampir olacağını biliyordu ama bu kadar kısa zamanda olması için hazırlıklı değildir, çılgına döner ve olay çıkartarak uzaklaşır. Jacob için Bella ölmüş olsaydı daha iyiydi.

Bella bu üzüntüyü çabuk atlatır çünkü balayına Brazilya'da ki Esme Adasına(Carlise karısı için almıştır.) gitmişlerdir. Geçirdikleri birkaç günlük harika günden sonra bir mucize gerçekleşir. Bella hamiledir. Bu duruma Bella memnun kalmıştır ama Edward şaşırmış ve endişelenmiştir. Karnındaki çocuk kesinlikle doğmaması gereken, tehlikeli "bir şey" dir. Zira bu çocuk büyük olasılıkla, Bella için "ölüm" demekti. Apar topar Bella'yı eve götüren Edward, hızlı bir müdahale ile bebeğin alınmasını istemektedir ama bebeği isteyen Bella, çok önceden Rosaline'i aramış ve durumu anlatmıştır. Yardım ister. Eve döner dönmez Rosaline'in, tabiri caiz ise, arkasına sığınan Bella, bebeğinin alınmasından kurtulur. Zaten Carlise, o istemediği sürece böyle bir şey yapacak da değildir ve açıkçası böyle mucizevi bir olay karşısında bebeğe karşı ilgisi vardır. Ama ne Edward ne de durumu sonradan öğrenen Jacob bu işten memnun değildir. O bir bebek değil "şey" dir. Edward o kadar çaresizdir ki eğer Bella vampir olmadan önce bebek istiyor ise bu bebeği başka yollarla da elde edebileceğini söyler(yani Jacob'dan sahip olabileceğini ima eder ve Jacob bu konuda Bella ile konuşur.). Ama Bella böyle bir şeyi kabul etmez, elbette. Karar kesin olarak verilmiştir. Bebek doğacaktır ve doğumun hemen arkasından Bella dönüştürülecektir zira zaten doğumun onun ölümüne neden olacağı açıktır, başka çareleri yoktur.

Ama sorun vardır ki kurt adam sürüsü Bella'nın bu durumunu öğrenir ve hoşnut olmaz. Onlar da bebeğin doğmaması konusunda ısrarcılardır. Öyle ki vampir klanına saldırıp bebeğin işini bitirmek isterler. Ama Jacob Bella'ya zarar gelmesine izin vermez ve sürüden bağını kopartarak Cullen'ların yanına gelip, Bella'yı gece gündüz korumaya başlar. Bu sırada Jacob'ın lider olmasını isteyen Seth ve kardeşini yalnız bırakmak istemeyen Leah'da yanlarına katılır. Sonunda doğum vakti gelmiştir. Bella doğumunu yapar ve tam da bilindiği gibi doğum onun ölümüne neden olmak üzeredir. Edward daha önceden vampir zehrini bir şırıngaya boşaltmıştır ve bunu kalbine aşılayıp, aklına gelen her yeri de ısırmaya başlar. Dönüşüm başarılıdır. Bella artık bir yeni doğan vampirdir.

Kendine geldiğinde ilk görmek istediği ise kızı olmuştur. Bu herkesi şaşırtır çünkü yeni doğan her vampirin ilk düşündüğü şey, uzun süre, kan olmuştur. Üstüne üstüne Bella'nın öz denetimi çok yerindedir. İlk avlanması sırasında bir aslan öldürmüştür ama aldığı insan kokusu onu tahrik ettiğinde ters yöne doğru kaçmıştır. Bu herkesi şaşırtır ama Jasper bu durumdan içten içe rahatsız olur. Çünkü o dönüştüğünde çok kan akıtmıştı ve bunun yeni doğan bir vampir için kaçınılmaz olduğuna inanmıştı. Kendi de bu şekilde kendini denetleyebilecekken aksini mi seçmişti? 

Renesmee ismini koyduğu kızını gördüğünde Rosalie ve Jacob'ın onun üzerine düştüğünü görür. Rosalie için bu durum olağandır ama Jacob? Öğrenir ki Jacob kızına mühürlenmiştir ve artık Bella'ya bir aşk duymamaktadır. Zaten Jacob'da bu aşkın içten içe Nesse yüzünden olduğunu düşünmüştür. Evet, Nesse ismini koymuştur ve ne bu yeni isim ne de mühürlenme olayı Bella'nın hoşuna gitmemiştir hatta öfkelendirmiştir ama sonra alışır. Renesmee de yeteneklidir. Dokunduğu kişilere tecrübe ettiği her şeyi anlatıp, gösterebilmektedir ve çok hızlı bir şekilde büyümektedir. Bu biraz onları korkutur çünkü böyle hızla büyürse yakında erişkin olacaktır. Bu onun kısa süre sonra öleceğini mi gösteriyordu yani? Dahası Renesmee ailesi gibi vampir güzelliğine sahiptir ama sıcaktır ama yine de kan içer.

Bir gün avlanmaya gittiklerinde, Cullen ailesi gibi vejeteryan, aile dostlarının üyelerinden Irene isimli vampir kız onları görür. Kızın bir vampir olduğunu anlayan Irene, zamanında Laurant'ın ölümü yüzünden suçladıkları(önceden onlarla kalmış ve birbirlerine aşık olmuştur) Cullen'lardan intikam için bu durumu gider Volturi'ye şikayet eder. Çünkü çocukları dönüştürmek yasaktır ve cezası ölümdür. Aro beklediği fırsatı elde etmiştir. Tanıkları ve adamlarını toplar ve Cullenları imha etmek için yola çıkar. Alice bunu görür. Alice ve Edward'ı kendilerine katıp, diğerlerini öldüreceklerdir. Jasper ve Alice evi terk eder. Bella kaçtıklarını düşünür ama işin özünde onları kurtaracak bilgi peşindedirler ama ne olur ne olmaz diye Jasper'ın iş yaptığı bir insan vasıtasıyla sahte pasaportlar, kimlikler ve uçak bileti elde ederler. Gerekirse kaçmaları için.

Bu sırada da Carlise, vejeteryan ve vejeteryan olmayan vampir dostlarını tanıklık etmesi için çağırır. Dünyanın dört bir yanından gelen vampirler Renesmee nin dönüştürülmediğini, doğduğunu ve büyüdüğünü görürler ve tanıklık edeceklerini söylerler ama gerekirse savaşacaklarını da. Bu sırada ortaya çıkar ki Bella bir kalkandır. Hiçbir kişinin gücü onun üzerinde işe yaramamaktadır ve eğer geliştirirse bu kalkanı etrafındakiler için de kullanabilecektir. Nitekim öyle olur. Bella bu konuda eğitilir ve Volturi geldiğinde, Alec ve Jane güçlerini kullanırlar ama işe yaramaz. Tüm vampirler onun insan olduğunu söyler ve Aro bizzat buna tanıklık eder. Görür ki kız insandır, özel yeteneği vardır ve büyümektedir. Buna şaşırır ve hoşnut olmaz. Üstüne bir de Alice Jasper ile yanlarında aynı Renesmee gibi bir biyolojik vampir ile gelir. Ama Cauis geldikleri şeyi almaya kararlıdır. Bu sefer kurt adamları bahane eder. Bu da suçtur. Fakat sonra öğrenilir ki bunlar "Ay'ın çocukları" değildir. Bu kabile şekil değiştiricilerdir. Arzu etselerdi en başta kurt adam yerine başka bir cisme de dönüşebilirlerdi. Orta da başka bir suç olmadığını gören Volturi hayal kırıklığı ile döner ama önce Irena'yi öldürürler.

Derken serimiz burada sonlanır. Mutlu mesut yaşarlar ve tahminen mühürlenme yüzünden Jacob bizim renesmee ye büyüdüğünde aşık da olmuş olacaktır. Evleneceklerini düşünmek zor olmasa gerek. :D

Kitap hakkındaki genel görüşüm: Genel olarak seri hakkında diyeceğim şey bence çok yaratıcı bir kurgu olduğu. Vampir hikayelerinin farklı bir türü. Bu son kitap ise açıkçası sıkıldığım noktalara sahip ve son derece az bir harekete sahip. Oysa serinin en çok sayfası olan kitabı. Zırt pırt onun bunun gözünden anlatması da sıktı beni. Bella'nın gözüyle anlatılmasına alışmışım. Ama başka özellikleri olan vampirleri görmek iyi geldi. Keşke Garret'de özel yeteneği olan biri olsaydı ve onun hakkında çok şey bilseydik.

Kitap önerisi: Buraya kadar gelip de almamak ayıp olur.


Puan: 10/9

Kitap Fiyatı: 25

KARAKTERLER
 

 
Renesmee (Nessie) Cullen, Edward ve Bella Cullen'ın biyolojik kızıdır. Bella vampir olmadan önce onu baya zahmetli doğurmuştur. Yarı insan yarı vampirdir ve ailesinin aksine sıcak bir teni vardır ve kalbi pır pır atmaktadır. Ama buna rağmen kan ile de beslenmektedir. İnsanlara dokunarak onlara istediği her bilgiyi aktarır hem de görüntülü şekilde. Ve çok hızlı bir büyüme sürecine sahiptir. Ergenlik döneminde bu büyümesi duracaktır. Jacob Black'in gelecekteki muhtemel eşidir zira Jacob kendisine mühürlenmiştir ve Nessie onu çok sevmektedir.
 
 
Garret soy ismi bilinmeyen, bağımsızlık savaşı sırasında dönüştürülmüş bir Amerikan göçebe vampirlerindendir. Garret kaygısız ve dürüst bir kişiliktir. Sert ve tehlikeli görünümünün aksine şakacı bir kişiliği var ama cıvık değil. Şöyle söyleyelim, ciddi şakacılardan. Onu sinirlendirirseniz bir anda dişlerini boğazınıza yapıştırabilir. Mesafeyi koruyun yani. :) Ayrıca karşısındaki kişi/lere bir şey öğretmek istediğinde bu konuda çok iyi olduğunu da göreceksiniz. Bella'ya kalkan gücünü geliştirmesinde çok yardımcı olmuştur. İsyankar bir yapısı da var; insan yaşamından kalma herhalde. Kendisi gözlerden de görebileceğiniz gibi vejeteryan değildir. Ama Carlise ile yakındır. Tanıklık için yardım istendiğinde ilk gelen o olmuştur. (Kendisi benim en sevdiğim vampirdir. Lee Pace yüzünden de olabilir :D )
 
 
Aro: Volturi'nin başlarının da başı diyelim. Üç kardeşi ile birlikte bu klanı yönetmektedir. Vampirlerin gayriresmi krallarından biri. Dokunduğunda sizinle ilgili her şeyi öğrenebilir çünkü o bir akıl okuyucudur ama dokunarak.
Marcus: Kardeşlerden biri. İlişkilerin gücünü ve bağını hissedebilir. Ama hayattan bıkmış bir hali vardır. Yani gidip öldürmeye kalksanız size seve seve izin verecek gibidir.
Cauis: Gücü yok. Kurt adamlardan korkar çünkü neredeyse onlar tarafından öldürülecekti. Ağabeylerinin aksine gücü olmamasının onu ezik bir tip yaptığını düşünüyorum. Bu yüzden otoriteye sarılmış bir kişiliği var.
Jane: Alec'in ikiz kız kardeşi. Size hayatınızın en büyük fiziksel acısını yaşatabilir. Kral üçlüsünün sağ kolu diyebiliriz. Acımasız ve merhametsiz bir kız. Hiç espiri anlayışı yok.
Alec: Jane'nin ikiz erkek kardeşi. Ablasından çok büyük farkı yok. Onun özelliği ise karşısındakinin tüm duygularını yitirmesini sağlamasıdır. Öyle donar kalırsın ne duyar ne hisseder ne görürsün. Jane sağ kol ise Alec sol koldur. Hiyerarşi de ikisi de üst sıradadır.


Alacakaranlık/Twilight: Tutulma

 
UYARI: Kitap hakkında bilgi içerdiğini unutmayınız.
 

Eğer bir vampir iseniz kin ve öfkeniz de uzun ömrünüz gibi sonsuz olabiliyor. Victoria'nın durumu da kesinlikle buydu.

 

Edward, Bella'nın insan kalması konusunda ilk gün ki gibi inatçıdır. Volturi konusunda o kadar endişeli sayılmaz çünkü vampirlerin zaman kavramı insanlarınkinden farklıdır. Voltarie'nin Bella'yı denetlemek istediğinde çoktan insan ömrünün bitmiş olacağını ya da Bella'nın yeteri kadar ömrünü yaşamış olacağını düşünmektedir. Ama Bella bu düşüncedeki mantıksızlığın da farkındadır. Bu yüzden vampir olma konusunda ısrarcıdır ve bunu yapacaktır ama işin özünde bunu Edward'ın yapmasını istemektedir. Sonunda onun vampir olma fikrine alışan Edward'ın bir fikri vardır: Bella'nın onunla evlenmesi. Onunla evlenecek, bir süre onunla insan olarak yaşayacak ve bizzat onu dönüştürecektir. Bella ise bunu kabul eder ama dönüşüm tarihini balayı sonrası olarak belirler.

Bu sırada da James'in ölümü yüzünden hala öfkeli olan Victoria, intikam düşüncesinde kararlıdır. Cullenlar ve Kurt adamlar yüzünden bunu tek başına yapamayacağını anlayan Victoria, sonunda bir karar vermiştir. Yeni doğan vampirlerden bir ordu kuracak, onları Cullenları oyalamak için kullanacaktır. Bu sayede de kendisi Bella'nın peşine düşüp, öldürecektir. Alice yeteneği sayesinde bunu görürde. Victoria sonunda bunu yapmıştır da, düzinelerce yeni doğan vampirlerden oluşan ordu, ilk bir yılı çok güçlü oldukları için eğitilirler ama şehir merkezindeki insan kaybolmaları ve kargaşa Volturi'nin de dikkatini çekmeye başlamıştır. Cullenlar ise Volturi gelmeden bu işi bitirmek istemektedir. Aksi halde Bella durumu sıkıntılı bir hal alacaktır.

Jacob sevdiği kızı korumak konusunda kararlıdır ve sonunda Bella'yı öperek onu sevdiğini itiraf eder ama Bella izin almadan onu öptüğü için suratına yumruk atar ve kendini incitir. Jacob ısrarcıdır: Bella ona aşıktır ama Bella bunu kabullenmez. Kurt adamlar bölgelerini ve Bella'yı korumak için vampirler ile anlaşma yaparlar. Jasper yeni doğan vampirler konusunda uzman olduğu için( kendisi bir asker ve savaşçıdır.) hepsini o eğitir. Sonunda savaş zamanı gelip çatmıştır. Bella, Edward ve Jacob ile birlikte savaş meydanından uzak bir yerde, dağın tepesinde konaklayacaktır. Jacob, Edward'ın oyunu sayesinde, Bella'nın onunla evleneceğini öğrenir ve çılgına döner. Elbette vampir olacağını da çoktan öğrenmiştir. Kendini savaş meydanına atıp, öleceğini ima eder ve Bella onu durdurmak için elinden geleni yapar ama Jacob ikna olmaz. Bella sonunda kaçınılmaz olanı kabullenir; Jacob'a aşıktır. Kendince, ama hala gerçek aşkı Edward'dır ve evlenme konusunda kararlıdır. İtirafın rahatlığı ile Jacob savaş meydanına gider. Ama Victoria izlerini bulmayı başarmıştır ve Edward ile bir kapışmaya girer. Victoria'nın dönüştürüp, yardımını aldığı Forks'lu Riley'in yardımı ile Bella'nın yanındadır. Genç kurt adam Seth Riley tarafından yaralanmıştır ve bunu fırsat bilip Victoria ile birleşen Riley, Edward'ı gafil avlar. Tam Edward ölecekken Bella kolunu bir taşla keser ve akan kanın kokusu iki vampirin dikkatini dağıtır, bu sayede Edward ellerinden kurtulur ve o sırada Seth Riley'e saldırır ve öldürür. Edward'da Victoria'nın işini bitirmiştir.

Savaş bitmiş, kazananlar Cullenlar ve kurt adamlar olmuştur. Her şeyin sonunda Volturi gelmiş, süprüntüyü temizlemekle uğraşmışlardır, o kadar. Cullen'lara göre ise Volturi kasıtlı bu şekilde davranmıştır. Çünkü Aro, Alice ve Edward'ı kendine istemektedir ve Cullen ailesi yok olursa, onlara katılacağını düşünmektedir. Ama umduğu gibi gitmemiştir, elbette. Ama her şeyin sonunda Jacob'a gelen düğün davetiyesi onu çıldırtmıştır. Evi terk eder ve gözden kaybolur. Yalnız kalmaya ihtiyacı vardır.

Kitap hakkındaki genel görüşüm: İyi bir yazarın seri kitaplarda, dilini ve tarzını değiştirip, kitabı mahvetmesi ender olabilecek bir şeydir. Neyse ki Stephenie Meyer bu yazarlardan değil. :)

Kitap Okuma Önerisi: Muhakkak alın.

Puan: 10/10

Kitap Fiyatı: 25


KARAKTERLER
 


Carlise Cullen, Cullen ailesinin babasıdır. Esme'nin eşi ve hemen hemen hepsini dönüştüren kişidir de(Alice ve Jasper hariç). Dönüştüğü tarihe bakarak ailenin en büyüğünün o olduğunu söylemek güç olmaz. 1600 yıllarında Londra'da yaşayan bir papazın oğludur. Ailesi ve arkadaşları doğaüstü yaratıkları avlamayı iş edinmiştir ve sonunda bu görev ona da geçer ama Carlise insancıl biridir. Öldürme tutkusu yoktur ama bu onun bir vampire dönüştürülmesine engel olmaz. Dönüştüğü şeyin ailesi ve insanları tarafından kabul edilemez olduğunu bildiği için onlardan uzakta bir ömür sürmeye karar vermiştir. Ama gelin görün ki insan kanı içmeyi reddetmekte ve dönüştüğü şeyden nefret etmektedir. Defalarca kendini öldürmeyi dener ama bir vampiri tamamen öldürmek için yakmak gerekmektedir. Sonunda durumunu kabullenir ve doktor olup, insanlara faydalı bir şeyler yapmak ister. Bu bir bakıma onun, olduğu şeyin diyetidir. Elbette insan kanı içmeyi reddettiği için hayvan kanı ile beslenip hayatta kalabileceğini fark eder. O zamandan beri de hayvan kanıyla beslenir. Bu da o ve ailesinin gözlerinin kehribar renkte olmasını sağlar.


Esme Cullen, Cullen ailesinin annesi ve Carlise'yın eşidir. 1800'lü yıllarında sonlarında yaşadı ve ölmek üzere iken Carlise tarafından dönüştürüldü. Carlise iken insan ömründe ilk kez 16 yaşında karşılaşır ve iler ki yıllarda bir evlilik yapar ama evliliği umduğu gibi gitmez. Hamile iken evden kaçar ve doğum sırasında çocuğunu kaybeder. Bu ondan derin yaralar açar ve intihara sürükler ama Carlise onu bulduğunda yaşama tutunduğunu fark edip, dönüştürülür. Bir süre sonra da birbirine aşık olan ikili evlenirler. Ailenin Carlise'dan sonra ikinci büyüğüdür. Esme son derece sevgi dolu ve ailesine deli gibi bağlıdır. Tutku ile sevip, sadık olmak onun özel yeteneği diyebiliriz. :)

 
 
Rosalie Hale, büyük buhran döneminde yaşamış bir kızımızdır. Mükemmel bir hayatı vardır ve arzu ettiği tek şey, mutlu bir evlilik ve çocuk sahibi olabilmektir. Yaşadığı yerde de güzelliği dillere destandır. Zaten bu özelliği vampir olduktan sonra daha da öne çıkmış durumdadır. Rosalie yaşadığı şehrin gözde bekarlarından Roye King isimli biri ile nişanlanır ama bir gece o var arkadaşları tarafından tecavüze uğranıp, darp edilir. Öldüğü zannedip onu sokak ortasında bırakıp giderler ama Carlise kanın kokusunu alıp, onu bulur ve dönüştürür. Rosalie asla vampir olmak istememiştir ve seçme şansı olsa "hayır" diye reddedeceğini çok kez dillendirmektedir. İstememiştir çünkü vampir olmak demek asla çocuk sahibi olamamak demektir ve Rosalie, çocuklu kısa bir ömrü çocuksuz uzun bir ömre tercih etmektedir. Dönüştükten sonra eski nişanlısı ve arkadaşlarından da intikam alır; öldürür. Yıllar sonra Emmet'i avlanırken ormanda yaralı bulur ve aşık olur. Onu dönüştürmesi için Carlise'ya getirir ve evlenirler. Rosa hala Emmet ile yaşlanıp, torunları ile çevrili bir ömrü hayal etmektedir ama Renesmee sayesinde bu özlemi kısmen dinecektir.

Sanıldığının aksine Rosalie, Bella'dan nefret etmemektedir. Sadece ondan hoşlanmamaktadır çünkü bir zamanlar sahip olmak istediği şeylere sahip olabilecek durumda iken o bunu geri itmektedir. Bu ise ona göre aptallıktır. Rosalie bu aptallığı kabul edemediği için Bella'ya sinir olmaktadır.
12 Ekim 2013 Cumartesi | By: YeniAy M.

Alacakaranlık/ Twilight : YeniAy

 
UYARI: Kitap hakkında bilgi içerdiğini unutmayınız.
 
Sevdiğiniz kişi için ne yaparsınız? Mesela onun için kendinizi ondan uzaklaştırır mısınız? Onsuz bir hayat sürmeyi göze alır mısınız? Hem de muhtemelen kıyamete kadar sürecek bir ömür boyunca. Edward sevdiği kız için bunu göze alıyor.
 
 

Her şey Alice'in Bella'nın doğum gününü kutlamayı istemesi ile başlar. Cullen'ların evinde düzenlenen doğum günü partisi Bella için büyük acılara sebep olacaktır.

Doğum gününde her şey yolunda gidiyordur ama sıra hediyeleri vermeye gelince işler çığırından çıkar. Hediye paketi Bella'nın parmağını keser ve bu Jasper'ın aklını başından alır. Çünkü Jasper aileye yeni katılmış, hala insan kanından uzak durmak için tüm iradesini kullanmaktadır. İnsan kanının uzak durmak zordur çünkü vampirler için akıllarını baştan alıcı bir etkisi vardır. Zaten aç olan Jasper öz denetimini kaybeder ve Bella'ya saldırır ama zihninde bunu önceden görmüş olan Edward duruma müdahale eder ve önce Bella'yı kenara itip, sonra Jasper'a o süper vampir kuvveti ile vurarak kendine getirir ama Jasper böyle basit bir yumruktan etkilenecek bir vampir değildir. Onu ancak Emmet tutmayı başarabilmiştir ve Alice onu sakinleştirmeye çalışır. Onu ikna etmek ister. "Sakin ol Jasper. Sadece birkaç damla kan..." der ama kokuyu alınca Jasper'ın vahşiliğinin birkaç damla yüzünden olmadığını anlar. Edward biraz fazla itmiş olacak ki kızımızın kolu kesilir ve camlar tarafından yaralanır. Elbette odada doktor olmasından dolayı iradesi son derece güçlü olan Carlise Cullen dışında kimse kalamaz. Bella'tı tedavi eder ve Edward onu evine götürür.

Ama bu gece Edward için yeterli olmuştur. Bella'yı o denli sevmektedir ki onu korumak için ondan uzak durmayı göze almıştır. Bellaya artık onu sevmediğini söyler ve ailesi ile burayı terk edeceğini de ekler. Bella ilk başta inanmasa da Edward son derece etkili bir konuşma yapar ve çekip gider. Bella yıkılmıştır. Aklı başında değildir. Öyle ki karanlık olana kadar ormanda gezmiş ve kaybolmuştur. Bulunduğunda ise neredeyse donmuştur. Kendine gelince gerçekten de Edward'ın doğruyu söylediğini görür. Cullen'lar kasabayı terk etmişlerdir ve onlara ulaşmak mümkün değildir. Kaybettiği aşkının acısıyla aylar geçer. Babası da çok üzgündür. Bu günlerde Jacob ona arkadaş olacaktır. Öyle ki onun arkadaşlığı gerçekten de onu kendine getirir. Ama sinema çıkışında jacob hastalanınca gece erken biter ve Bella kız arkadaşı ile geceye devam etmek ister. Bir grup motorsikletliyi görünce Bella hemen yanına gider ve binmek istediği söyler. Tehlike dolu adranelinin bir mucizesi olur. Bella Edward'ın sesini duyar. Sanki onun yanındaymışçasına. Ama öyle değildir. Yine de bu kadarı yetmiştir. bella Edward'ı duymak için daha fazla tehlikeli şeylere kalkışır. Hatta Jacob ile hurda iki motorsiklet alır ve tamirine girişirler ama bir gün jackob'dan da haber kesilir. Onu sonraki görüşünde saçları kesilmiş, boyu sanki daha uzamış ve en önemlisi kasları gelişmiştir. Jacob farklı davranmakta ve kolay kızan bir yapıya erişmektedir. Sonunda ortaya çıkar ki Jackob kurt adama dönüşmüştür.

Cullenlar gitmiş olsa da geçen sene kasabata gelen James, Laurant ve Victoria belası devam etmektedir. James ölmülmüştür ve Laurant ilk başlarda tehdit değildi ama arkadaşı tehlikeli Victoria'ya iyilik yapmak için geri dönmüştür. Victoria Bella'nın ölümünü istemektedir böylece Edward'dan intikam alacaktır. Ama kurtların onu kovalaması sayesinde bunu başaramaz. Fakat Bella sonunda kendini tehlikeli durumun içine sokup Edward'ı duymak istediği için uçurumdan denize atar ama dalgalıdır ve su üstüne çıkamaz. Alice Bellanın atlayışını görmüş ama kurt adamlar yüzünden devamını görememiştir. Bella'nın öldüğünü zanneden Edward İtalya'ya Volturi denen vampir klanına gider. Ölmek istemektedir. Bunun üzerine Alice ile birlikte yola çıkar ve İtalya'da Edward'ı bularak yaşadığını gösterir. Ama Volturi kızı öğrenmiştir ve çok şey bilmektedir. Alice onu vampire dönüştüreceğini söyler ve Aro'ya geleceği görme gücü ile bunu gösterir. Bunun üzerine onları salıverirler. Ama bir şey var ki Aro Alice ve Edward'ın gücünden etkilenmiştir.

Eve döndüklerinde Bella karar vermiştir. Artık bir vampir olmak ister ama Edward ruhunu kaybedip, ölünce cehenneme gideceğine inandığı için bunu istemez. Dahası insan yaşamında kaybedeceği çok önemli şeyler vardı; anne-babası. Ama Bella oylama ister ve Edward ile Rose hariç herkes olumlu oy kullanır. Karar verilmiştir. Mezuniyet sonrası Bella vampire dönüşecektir.

Kitap hakkındaki genel görüşüm:  Yazarın etkileyici kurgusu ve dili halen devam etmekte. Bu kitapta Bella'nın aşk acısını ve kurt adamları görüyoruz. Edward'sız bir kitap hayal kırıklığı ama ha? Yine de tamamen yok değil. Yapımcılar akıllı davranmışlar. Filmde sadece ses değil görüntü de vardı. Kitap iyi arkadaşlar.

Kitap Okuma Önerisi: Muhakkak alın.

Puan: 10/10

Kitap Fiyatı: 20


KARAKTERLER
 
 
Jasper Hale, Cullen ailesine Bella'dan önce katılan son üye. Doğum soyismi whitlock olsa da Rosaline ile benzerlik gösterdiklerinden öz kardeşlermiş gibi ikisi de "Hale" soy ismine sahiplerdir. Amerikan iç savaşında yaşamış, en geç binbaşı biri olarak karşımıza çıkıyor ve klan savaşları yüzünden Maria ismindeki bir vampir tarafından dönüştürülüyor. Jasper karşısındakinin duygularını etkileyebilen bir yeteneğe sahip. Yani arzu ederse ortamı sakinleştirebilir, arzu ederse gerebilir. Sizi korkutabilir de size güven verebilir de. Bu tamamen onun elinde bir şey. Jasper 1800'lerde vampir olduğu için Edward'dan daha yaşlıdır ama diğer üyeler gibi 18-20 yaşlarında dönüşmüştür. Bu kadar eski bir dönemde vampir olmasına rağmen Maria ile uzun süre yaşamış, öldürmüş, yeni doğan vampir ordusu yaratmış ve onları eğitmiş ve 1 yılın sonunda tekrar öldürmüştür. Bir noktadan sonra yaşadığı hayatın yanlış olduğunu ve bunaldığını anlar çünkü Jaspee sadece insanların ruh hallerini değiştirmekle kalmaz, onların duygularını, acılarını da hisseder ve bu onu artık çok olumsuz etkilemektedir. Bu yüzden Jasper Maria'yı terk eder. İnsan kanı da içmekte zorluk çeker. Zira hala onların duygularını hissedebilmektedir. Bir gün bir barda Alice ile karşılaşır ve Alice onu alıp birlikte Cullen ailesine katılır çünkü bunu görmüştür. Birbirlerine aşık olan Alice ve Jasper görünüşe göre ölene kadar da birbirleri ile olacaktır.
 

Alice Cullen, Jasper'ın eşi ve ailenin neşeli kızıdır. İnsanların niyet ve seçimlerine göre geleceği görebilme yeteneği vardır. Bu yetenek Voltarie isimli soylu vampir klanının lideri Aro'nun da dikkatini çekmiştir. Alice insan iken de geleceği görebiliyordu. Bu yüzden onu deli zannedip akıl hastanesine kapatmışlardır ama bir şekilde yaşlı bir vampir onu dönüştürür yoksa James isimli vampir (evet 1.kitaptaki ama alice onu hatırlamıyor) onu öldürecektir. Alice neşeli bir kız olsa da akıl hastanesine kapatıldığında ailesi tarafından ölü kabul edilmiş, yalnız bir hayatı olmuştur. Bu açıdan böyle bir insanın hala neşeli olması takdire şayan ama Jasper'in ve Cullenların varlığı bu konuda etken olabilir. Ne diyelim kızımız yeni başlangıç yapmasını biliyor. Hepimiz onu örnek alalım. :)


Emmet Cullen sert ve iri yarı ve çok güçlü bir vampirdir. Muhtemelen insan hayatında da güçlü biriydi, bu yüzden vampir hali de böyle. İnsan iken ormanda ayı saldırısından yaralanıp ölmek üzere iken Rose tarafından bulunur ve onu vampir yapması için Carlise'e getirilir. Zira rosaline bu oğlana aşık olmuştur ve bundan sonraki yaşamını onunla geçirmeye kararlıdır. Öyle de olmuştur.  Son derece eğlenceli ve şakacı bir vampirdir. Gelin görün ki kavga etmeye meraklı bir kişiliği de var. Şirin oğlan ya :)

 

Alacakaranlık /Twilight

 
 
UYARI: Kitap hakkında bilgi içerdiğini unutmayınız.

Bir Vampir ile insanın aşkını hiç böyle yaşadınız mı? Kabule etmek gerekir ki farklı bir vampir hikayesi. Edward'ı gören aşık olmadan edemez!



Isabella ya da kızımızın tercih ettiği isimle Bella Swan, anne babası ayrı bir çocuktur. Uzun yıllar annesi ile yaşadıktan sonra annesinin beyzbolcu biriyle yeniden evlenmesi üzerine Phoenix'den ayrılıp, sürekli bulutlu ve yağmurlu bir yer olan Forks kasabasına, babasının şeriflik yaptığı yere taşınır.

Bella kasabaya gittiği ilk gün eskiden tanıdığı Jacob ve babası ile tanışır. Babasının onlardan aldığı kamyonet ile ilk arabasına kavuşan Bella okulun ilk günü erkeklerin dikkatini çeker ama onun asıl dikkatini çeken kişi Edward isminde, son derece gizemli ve yakışıklı bir gençtir. Cullen ailesi olarak bilinen bir aileye üye olan Edward ve kardeşleri, Doktor Carlise ve Esme Cullen'ın evlatlıklarıdır ama şaşırtıcı derece birbirlerine çok benzeyen özellikleri vardır: Beyaz pürüzsüz ten, kehribar rengi gözler ve hepsi de sanki model dergisinden fırlamış gibi çekici ve güzellerdir.

Biyoloji dersinde Edward ile aynı sınıfta hatta aynı sıraya oturan Bella fark eder ki Edward tarafından hoş karşılanmamaktadır. Düşmanca bakışlarından ardından, ertesi gün ve sonraki günler Edward'ı göremez. Kendisi yüzünden gittiğini ama nedenini anlayamayan Bella, bir hafa sonra okula dönen arkadaş canlısı Edward'ı görünce şaşırır. İlk günün aksine son derece sıcak, nazik ve ilgilidir. Yalnız bir gün Edward Bella'yı okulun bahçesinde bir trafik kazasından kurtarır; kamyonetin ona çarpmasına engel olur, elleri ile durdurarak. Ama Edward ona hayal gördüğünü ve kimsenin böyle bir şey yapamayacağını söyler. Oysa Bella ne gördüğünden emindir. Üstüne üstelik bahçenin öbür tarafında olan Edward nasıl bu kadar hızlı gelebilmiştir ve neden güneş ışığında tüm Cullen'lar ortadan kaybolmaktadır?

Edward'ın bir yakınlaşıp, bir uzaklaşması ile ilerleyen ve gelişen gel gitli ilişkilerinin sonunda Jackob'ın Kızılderili bölgesi olan Lapuş kumsalına gittiğinde, arkadaşından öğrendiği "soğuk olanlar" hikayesi ile şüphelenen Bella, balo için kız arkadaşları ile birlikte şehir merkezine giderler. Arkadaşları elbise alsın dursun, Bella bir kitapçıdan kitap almak derdindedir. Bu yüzden arkadaşlarındna ayrılır, yemek yemek için sözleşir ve gider ama bir öbek gencin kızı taciz etmesi ile birlikte basit bir alışveriş kabusa döner ama Edward bir anda çıkagelir adamları korkutur ve kızı arabasına attığı gibi oradan uzaklaştırır ama Edward öfkelidir ve geri dönüp adamları öldürmek istemektedir.

O gece başbaşa yedikleri yedikleri yemeğin sonunda Edward'an iki itiraf gelir, hatta üç. İlki ondan uzak duramamaktadır(hoşlanıyordur), hali ile onu takip etmiştir ve son olarak Edward zihinleri okuyabilmektedir. Kendisi zaten garip olan kızımız Bella bu duruma şaşırsa da şok geçirmiş görünmez hatta ilgi çekici bulur. Tavrı Edward'ı daha da etkiler. Yakışıklı gencimiz Bella'yı evine götürürken araba yanlışlıkla elleri birbirine değer ve bella görür ki elleri buz gibidir. Bu konuda konuşmak istemeyen Edward kızı evine bırakır ve bizim Bella araştırmaya koşar. Zar zor çalışan ve internete bağlanan bilgisayarını açtıktan sonra kitabında yardımı ile bazı kaynaklara ulaşır ve her şey onu bir sonuca çıkartır; vampir! Edward bir vampirdir. Ertesi gün okulun dibindeki ormanda bunu ona söyler ve Edward kabul eder ama bella korkmaz. Ama Edward onun kanını daha önce hiç istemediği kadar arzuladığını, onun kokusunun onu baştan çıkarttığını itiraf eder. Olağanda ise Edward ve ailesi kendilerine vejeteryan dedikleri bir türden vampirdir. İnsan kanı yerine hayvan kanı kullanırlar. böylece kimseye zarar vermezler ve bir yerde yaşama imkanları olur. Ayrıca insan kanı vampirlerin gözünü kırmızı yaptığı için insan içine çıkmak zor oluyordur. Cullenların neden bu kasabayı tercih ettiğini de öğrenir bella. Çünkü gün ışığında ciltleri pırlanta gibi parlamaya başlamaktadır bu da hali ile farklı olduklarının göstergesiydi.

Bella yeni aşkının ailesi ile tanışır ve güzel bir başlangıç yapar ama kasaba da yeni vampirler vardır ve bazı insanları öldürmüşlerdir. Beyzbol oynamak için bellayı açık bir alana götürdüğünde karşılaşırlar ve James isimli takipçi bir vampir bellayı öldürmek için peşine düşer. Sonunda onu phonexisteki eski bale okulunda yakalar ve zarar verir, hatta ısırır. Böylece zehiri bedenine alan bella dönüşmeye başlar. Ama Edward ve kardeşleri zamanında yetişir ve James'i öldürürler. Zehiri bellanın kanından emen Edward kızı dönüşmekten kurtarır. Artık ikisi içinde tehlikeli ama tutku dolu bir ilişki gerçek mana da başlamıştır.

Kitap hakkındaki genel görüşüm: Kitabın dili ve akışkanlığı harika! Sıkıldığım noktaların varlığı var mı? Yok! Yazarımız her şeyi Bella'nın gözünden anlatmış ve bence çok iyi bir şekilde bunu başarmış. Kurgu ve karakterler de çok özel bence. Boşuna filmi de bu kadar sevilmedi! :)

Kitap Okuma Önerisi: Muhakkak alın.

Puan: 10/10

Kitap Fiyatı: 20


KARAKTERLER

 
Edward Cullen 1918'de İspanyol gribinde ölmek üzere iken yüzyıllardır vampir olan Carlisle Cullen tarafından vampire çevrilmiştir. Yaşadıkları onca yıl içerisinde ise ailelerine Esme, Emmet, Rose, Alice ve Jasper isimli kendi gibi vampirler katılır. Hepsinin ortak özelliği ise insan kanı yerine hayvan kanı içerek beslenmeleridir. Bu yüzden kendilerine "vejeteryan" demektedirler. Edward ender bir yeteneğe sahiptir. Herkesin aklında geçeni sözlü-görüntülü okuyabilir. Elbette aşık olduğu ve ileride karısı olacak Bella hariç.
 
 
Isabella Marie Swan 17 yaşına kadar insan olarak yaşayıp, vampir olan Edward'a aşık olup, onunla evlenen asıl kızımız. Bella kendini hep farklı hissediyordu ve içten içe bir şey aradığını biliyordu. Bu arayışı ileride kocası olacak Edward ile son buldu. İstemeyerek geldiği Forks kasabası, onun hayatını kökten değiştirecektir. Edward bu kızımızın aklını okuyamamaktadır. Bunun sebebini ise son kitabımızda öğreniyor. Bella bir kalkandır. Bu yüzden hiçbir zihinsel güç onun üzerinde işe yarayamaz. Görünüşe göre bir tek Jasper'ın gücü onu doğrudan etkileyebiliyor. Bunun nedeni olarak Jasper'ın gücü zihinsel çıkışlı olmaması olarak yorumlayabiliriz.
 
 
Jacob Black bir Amerikan  Kızılderili kabilesine mensuptur. Bella'nın çocukluk arkadaşı ve ona saplantılı yakışıklı bir kurt adam. Saplantı dediysek de sapık anlamında değil. İlk andan itibaren ona karşı derin duyguları var ama son kitapta duyguları tamamen yok oluyor ve kurt adamlar arasında "mühürlenme" dedikleri bir olay sonucu tüm ilgisi Bella ve Edward'ın kızı Resenmee'ye kayıyor. Vampirler kasabaya dönünce kanındaki sihir harekete geçer ve ikinci kitapta kurt adama dönüşür. Vampirleri sevmez. Edward'ı hiç sevmez çünkü sevdiği kız ona aşıktır ve sahiptir. Ama sonunda haklı çıkıyor, nasıl oluyorsa artık, Bella'da kendince bir şekilde Jacob'a aşıktır ama asıl aşkı Edward'dır ve her zaman onu seçecektir.