13 Eylül 2014 Cumartesi | By: YeniAy M.

Uyumsuz



UYARI: Kitap hakkında bilgi içerdiğini unutmayınız.

 TEK BİR SEÇİM SENİ DÖNÜŞTÜREBİLİR

Beatrice Prior, etrafı büyük duvarlarla kaplı bir şehirde yaşamaktadır. Binlerce insanın yaşadığı bu şehir, beş toplum ayrılmıştır; Dürüstlük, Fedakarlık, Cesurluk, Dostluk ve Bilgelik. Her yıl, 16 yaşına gelen topluluk gençleri, eğilimlerini öğrenmek için simülasyon sınavına tabi olurlar. Bu sınavın sonucu, gençlerin hangi toplulukta daha başarılı olacağını öğrenmek olsa da gençler illa ki sınavın sonucunda ortaya çıkan eğilimi seçmek zorunda değildir. Lakin seçimler akıllıca olmalıdır, zira bir kere seçtin mi geri dönüşü yoktur. Eğitimleri başaramaz isen 'Topluluksuzlar' olarak anılan, hiçbir topluma mensup olmayan insanlar ile sefil bir hayata başlarsın.

Beatrice de 16 yaşına gelip, sınava tabi olanlar arasındadır, ağabeyi ile birlikte. Sınav sırasında beklenmeyen bir şey olur, genç kızımız birden fazla eğilime sahiptir ki bu olağandışı bir şeydir. Bu durum içinde olanlara 'UYUMSUZ' denmektedir ve topluluk liderleri, özellikle de Bilgelik ve Cesurlar, bu kişileri, düzen için büyük tehdit görmektedir. İntihar gibi görünen bir çok ölüm, aslen bir cinayettir ve ölenler uyumsuzdur. Beatrice'i sınava tabi tutan Cesurluk üyesi Tori, ona bunu gizlemesini, kimseye anlatmamasını söyleyerek geri gönderir. Bilgisayara da, arıza oldu gerekçesiyle, elle giriş yaparak kızın Fedakar eğilimli olduğunu yazar. Zira kendisi bu toplumda doğmuştur, ve çoğu genç doğduğu topluma uyumluluk sağlamaktadır.

Fakat Beatrice, içten içe bu topluma uyum sağlayamadığını düşünmektedir. Burası için fazla bencildir ve dahası özgür olma arzusu ile de yanıp tutuşmaktadır. Gözü her daim Cesurların üzerindedir. Onlar gayet özgür ve rahat görünmektedir. Seçim günü geldiği zaman Beatrice, ailesi için üzülse de, Cesurluk'u seçer. Ağabeyi de Bilgelik'ten yanadır. Aslında bu durum Fedakar topluluğu için bir sorunu deşmek gibi bir şeye sebep olmuştur, zira hükümet Fedakar liderleri tarafından yönetilmektedir, Beatrice'in babası da liderlerdendir, ve Bilgelik bu toplumun yozlaştığını, kendilerini yönetemez hale geldiğini söyleyerek sürekli karşı propaganda yapmaktadır. Liderlerin çocukları da topluluk değiştirince baskılar artar.

Beatrice, tüm bu siyasetten uzak kalarak yeni topluluğunun peşine takılır ve her sabah izlediği gibi, Cesurlar gibi hareket halindeki trene atlar ve yerleşkeye gider. İlk sınavları, metrelerce yüksek bir binadan, karanlık bir çukura atlamaktır. Kimse ilk olmak için öne çıkmaz, ama Beatrice 'Kasıntı' lakaplı bir topluluktan geldiği için, sürekli alaya alınmaktadır, ve kendisinin başarısız olacağı inancı daha ilk dakikalarda başkaları tarafından dile getirildiğinden, kendini kanıtlamak için gönüllü olarak, ilk atlayan unvanını kazanır, ve ismi Tris olarak kafalara kazanır. Artık, kendi seçimiyle de, Tris olarak yeni bir kimlik ile yaşamına başlar.

Tris, Christina, Will ve Al ile güzel arkadaşlık kurar. Hepsi de başka topluluklardan geçiş yapmış gençlerdir. Peter isminde ki Bilgelik'ten geçen oğlan ise daha ilk günlerden beri Tris'i hiç sevmez ve sürekli onunla alay edip, onu rahatsız eder. Tris ve dostlarının şimdiki en büyük sorunu, eğitimlerini en yüksek dereceler ile bitirmektir, aksi halde yerleşkeden atılıp, topluluksuz olarak yaşamak zorunda kalırlar. Tris, ilk anlar çelimsiz ve küçük yapılı olması yüzünden sıkıntılar çekse de, eğitmenlerinden olan Dört lakaplı oğlanın ilgisiyle kendini geliştirmeye başlar. Bu sırada da iki genç arasında çekim olmaya başlamıştır bile.

Eğitimin ikinci aşaması zihinseldir. Korkuları ile yüzleşen Cesurluk Adayları, simülasyonlar ile bunların üstesinden gelmeyi öğrenmek zorundadır. Lakin bir sorun vardır. Tris, simülasyonlar da kendini açık etmektedir ve yine uyumsuz olduğu belli olur. Neyse ki simülasyon eğitimine Dört girmektedir, ve bu durumu fark edip, üzerini örtbas eder. Tris, sonradan öğrenecektir ki Dört de bir uyumsuzdur. Her uyumsuz gibi simülasyonun gerçekliğinin farkındadır ve istediği gibi değiştirebilmektedir.

Yalnız eğitimleri devam ederken sorunlar büyümüştür. Bilgelik lideri Cesurluk liderleri ile gizli bir anlaşma yapmıştır. Bilgelik tarafından geliştirilen bir serum ile tüm Cesurluk üyeleri birer zihin denetimi ile Bilgelik'in eline verilir. Bilgelik, Fedakarlar'a karşı ayaklanmış, ve devrime girişmiştir. Bir çok lider ve topluluk üyesi öldürülür. Lakin uyumsuzlar denetlenememektedir. Tris ve Dört de bunlardan biri olarak yardıma koşar ama yakalanırlar.

Lakin Bilgelik lideri bu sorunu fark ettiği için Uyumsuzları dahi etkileyecek bir serum geliştirmiştir ve Dört'ün üzerinde dener. Bu sırada Tris'in annesi onu kurtarmaya gelir ve onu kaçırarak babasının yanına gönderir, lakin çatışmada öldürülür. Babası ve topluluk lideri Marcus'un da bulunduğu bir kaç kişi ile ki kardeşi Caleb de vardır, Cesurluk yerleşkesine gidip simülasyonu kapatmak için harekete geçerler. Tris, Dört'ün uyanmasını ve simülasyonu kapatmasını başarır ama babası öldürülür. Şimdi yapmaları gereken tek şey, kaçmaktır. Zira neler olup bitmektedir kimse bilmemektedir.

Kitap hakkındaki genel görüşüm: İlginç bir konu ve işlenişi güzel. Karakterler kendilerine özgü kişilikleri ile insana kendilerini sevdiriyor. Lakin, yazarın kendi tarzından mıdır yoksa çeviren kişiden mi kaynaklı, bilmiyorum, kitabın dili Türkçe kalıplara pek uymuyor. Yani, demek istediğim biz "geçmiş ve geniş zaman" ağırlıklı bir zaman kalıbı kullanarak hikayeleri anlatırız genelde, fakat bu kitapta "şimdiki zaman" kullanılmış. Alışık olmadığımız için biraz gözümüze batıp, rahatsız ediyor. "Onu yapıyorum, ayağımı sarkıtıyorum, kapıyı açmaya yöneliyorum" gibi..... Bu anlatımı zayıflatan bir kalıp olduğu için gıcık kaptım, alışmam zaman aldı. Dahası gene Türkçe kurallarına uygun olmayan bir iki kelime kullanımı gözüme çarptı. Diline hakim olmayanların genel yaptığı bir hata; İngilizce 'sorry' kelimesi bizde 'üzgünüm' olarak çevriliyor. Bir hata yaptığınız zaman 'sorry' dersiniz İngilizce de, üzüldüğünüzde de 'I'm sorry' dersiniz, ama Türkçe de hata yaparsanız "Özür dilerim' dersiniz. Bunun dışında yazılan bu kalıp tamamen Türkçeye terstir, ve yanlış kullanımdır. Türkçe öğretmeni olsaydım ve bana böyle bir makale verseydi, baya not düşerdim çevirmenden. Gerçi benim de imlalarım zayıftır, ama en azından dili düzgün kullanmaya özen gösteririm. Bana böyle çeviriler ile gelmesin kimse. Maalesef, çevirmen diğer iki kitapta da aynı olduğu için aynı sıkıntılı durumla karşılaşmaya devam ediyoruz. Neyse, üçüncü kitapta alışır gibi oldum. :D

Kitap Okuma Önerisi:  Vampir Akademisi gibi serileri sevenler muhakkak alsın.

Puan: 10/8 (Yukarıda yazdığım hatalardan 2 puan düştüm) 


Kitap Fiyatı: 24
KARAKTERLER

Beatrice Prior, Tris. Fedakarlık Toplumunda doğan bir Uyumsuz. 16 yaşına geldiği zaman Cesurluk Toplumunu seçerek, eğitimine başlıyor. Bir sürü sırrın ve komplonun arasında hem kendini gizlemek zorundayken hem de eğitimini başarı ile tamamlayıp topluluksuz olmaktan kaçınmak zorunda. Zira ona göre topluluksuz olmak 'Ölümden beter' bir şeydir. Eğitmeni Dört lakaplı Tobias'a aşıktır.


Tobias Eaton, Dört. Tris gibi Fedakar toplumunda doğup, Cesurluk toplumuna katılmış bir uyumsuz(gerçi son kitapta bu konu çok daha farklı bir boyut kazanacak.). Fedakarlık Toplum lideri olan babası Marcus'dan kaçmak için bu yolu seçse de Tris'i tanıması ile birlikte seçimi daha katlanabilir bir haldedir. Çünkü seçiminden pişmandır. Liderlik teklifi yapılmasına rağmen, kabul etmemektedir. Tris'e aşıktır.



Natalie (Wrigth) Prior. Cesurluk'tan Fedakarlık Toplumuna geçen bir uyumsuz. Tris'in annesi. Onu korumak için hayatını feda ediyor. Son kitapta göreceğiz ki gerçekte çok farklı bir geçmişe sahiptir.


Andrew Prior. Tris'in ve Caleb'in babası, Natalie'nin kocası. Fedakar Toplumu liderlerindendir. Bilgelikten geçiş yapmıştır. Kitap sonlarında, kızı ile birlikte simülasyonu kapatmak için savaşanlar arasındadır. O da öldürülmüştür.


Bilgelikten, Cesurluk Toplumuna geçiş yaptı. Cara isminde bir ablası vardır. Tris, Al ve Christina ile yakın dosttur. Hatta Christina ile bir ilişkisi vardı. Lakin simülasyon denetimi sırasında, Tris onu öldürmek zorunda kalarak hayatı boyunca pişmanlık çekmeye mahkum olacaktır.


Albert, Al. Dürüstlükten Cesurlara geçiş yapmıştır. Aslen iyi karakterli bir oğlandır. Hatta Tris'e karşı bir şeyler hissetmektedir. Lakin zayıf halkadır kendisi. Tris ve diğerleri hızla yukarı tırmanırken kendisi topluluksuz olma yolunda ilerlediği için duygusal çöküntüye girip büyük bir hata yaparak, Peter ve dostları ile bir olup Tris'i öldürmeye çalışmıştır. Sonradan bundan pişman olup özür dilese de Tris kabul etmeyip onu ödlek olmak ile suçlamıştır. Tüm bunlara dayanamayan Al, kendini korkuluklardan şelaleye atarak canına kıyar.